YAŞASIN VATAN, YAŞASIN CUMHURİYET!..

Ülke alev alev yanıyor... İktidar, ne yaparsa yapsın gideceğinin bilincinde, en çirkin söylemleri sarf etmekte, etnik ve dinsel ayrımcılığı en bayağı şekilde yürütmekte, son sığınağı olan “İç Güvenlik Yasası”nı kaderini ona bağlamış bürok-ratlar eliyle en zorba biçimde kullanmakta sakınca görmüyor... 

Sıfatı cumhurbaşkanı olan muhterem, kurucusu olduğu partinin baş aşağı gittiğini, geleceğinin kapkara bulutlarla dolduğunu gördüğü için, başta anayasa olmak üzere tüm yasaları çiğneyerek, etik değerleri tamamen “halının altına süpürerek” elinde Kuran, mitingler düzenleyip AKP’ye oy istiyor... Bunun yeterli olmadığını gayet iyi bildiği için Türkiye’nin geleceğini, bütünlüğünü hiçe sayarak, şeriatçı Suudi Arabistan’ın önderliğinde Suriye kumpasına dahil olup, Türk ordusunu Ortadoğu bataklığına sürmekten de kaçınmıyor. Çok güvenerek Genelkurmay Başkanlığı’na atadığı kişi dahi, ordunun ve milletin bu kanlı maceraya sürülmesine engel olabilmek umuduyla ameliyat masasına yatıyor... Genelkurmay Başkanı Necdet Özel böylesine ağır gündemin ortasında 15 gün TSK’nın başında olmayacak, Türk ordusu bu süre içinde vekaleten yönetilecek... 

Bu, kabile devletinin ve zalimin çöküşüdür!.. 

*** 

Peki ya muhalefet?. 

Maalesef yok hükmündedir!..  

Son zamanlarda seçim meydanlarında attıkları nutuklar, seçmene sundukları “ekonomik vaatler” yıllardır “yok” oldukları gerçeğini ne yazık ki değiştirmiyor!.. 

Çok uzun yıllar oy verdiğim, desteklediğim CHP, yeni yönetimiyle adeta intihar etmektedir!.. Genel Başkan’ın kontenjanından YCHP’nin yönetimine sokulan Mehmet Bekaroğlu, Murat Özçelik gibi isimler, seçimlerden sonra AKP ile koalisyon yapılabileceğini açıkça telaffuz edebilmektedirler. Hiçbir yalanlama, itiraz olmadığına göre, demek ki bu kişiler başkanlarının ağzından konuşmaktadır... Bunda şaşılacak bir şey de yoktur aslında; Kemal Kılıçdaroğlu, ekranlarda “Kürt sorununu ancak AKP-CHP koalisyonu çözer, ben de bu hükümette yer alabilirim” diyen Kemal Derviş’i CHP Genel Merkezi’ne davet edip ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevini teklif etmemiş midir!.. Seçim hedefi olarak iktidar olmanın yakınından bile geçmeyen yüzde 35 rakamını telaffuz eden YCHP’nin genel başkanı, bu teklifi acaba hangi koalisyon için yapmaktadır, lütfen bir düşünün... MHP ile hükümet kurması sayısal açıdan olanaksız. HDP ile de öyle. Bu iki partinin üçlü bir koalisyonda bir araya gelmesi de düşünülemeyeceğine göre, ortada yalnızca bir seçenek kalıyor, Derviş’in pişirip, içinde yer almaya geldiği seçenek:  

AKP-CHP koalisyonu!!! 

Yalnızca AKP mi? YCHP’nin lider kadrosu, PKK’nın legal partisi HDP’nin Meclis’e girmesinden ne kadar mutlu olacaklarını adeta davul zurnayla ilan etmişler, neredeyse kendi seçmenlerini bu partiye oy vermeye davet etmişlerdir!.. “HDP ile koalisyon kurabiliriz” açıklaması ise bizzat Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılmıştır 

Tüm bunlar bir “proje” değilse nedir, söyler misiniz?.. 

*** 

Hal böyle olunca, yapılması gereken de çok basit ve çok nettir... 

Ateş çemberinde, içeriden ve dışarıdan kuşatılmış, ihanete uğramış, “majestelerinin hükümeti, majestelerinin muhalefeti” sarmalına mahkum edilmiş bir ülkede, yaptığınız meslek de, yaşadığınız hayat da tüm önemini yitirmiştir... 

Çocuklarınızın geleceğinin olmadığı bir ülke “vatan” olmaktan çıkmış demektir... O zaman yapılacak ilk şey, her şeyi bir kenara iterek, ülkenin yani vatanın kurtuluşu için cumhuriyetçi, yurtsever, millici ve devrimci mevzilerde yerinizi almaktır... 

Ben de öyle yaptım; artık yalnızca köşe yazmanın, kitap yazmanın, televizyon programları yapmanın yetmediğini, taşın altına değil elimi, gövdemi sokma zamanının geldiğine karar verdim ve o cepheye, yiğit insanların ittifak kurduğu Vatan Partisi saflarında verilen özgürlük, bağımsızlık yurttaşlık mücadelesine katıldım... Büyük Fransız devriminden bu yana vatanseverlerin kullandığı o müthiş sloganla selamlıyorum bu ülkenin aydınlık, yiğit insanlarını: 

Yaşasın vatan, yaşasın Cumhuriyet!..


https://twitter.com/umit_zileli