AKP, HAYAL, KAOS!..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gün önce Twitter üzerinden iktidarları dönemindeki yatırımlarla ilgili rakamlar verdi... Dedi ki Erdoğan;
"- Yatırımlarımızı yıllık 70 milyar lira seviyesinden 1,4 trilyon liraya çıkardık...
- İhracatımızı 36 milyar dolardan 2020 yılında 170 milyar dolara yükselttik...
- 19 yılda 9 milyon kişiye iş bulduk...
- 1 milyon 100 bin konut ürettik ve 2,5 milyon konutun dönüşümünü tamamladık...
- Savunma sanayi projelerini 62'den 750'ye yükselttik...
- Organize sanayi bölgesi sayımızı 192'den 325'e çıkardık...
- 540 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfettik..."
AKP liderinin bu paylaşımlarını okuyan herkesin aklına eminim aynı sorular gelmiştir; "Türkiye'den mi söz ediyor acaba Erdoğan?.."
Devletin cumhurbaşkanının, en azından muhalefetin denetiminden geçebileceği endişesiyle yanlış rakamlar vermeyeceğini düşünürken; akıllara gelen sorular, açlığın- sefaletin-yoksulluğun ve işsizliğin sosyal bunalımlar yarattığı bir ülkede, gelecekle ilgili umutların iyice tükendiğini gösteren bir manzara da tasvir ediyor...
İnsan sormadan edemiyor;
Madem bu ülkede yatırımlar yıllık 1.4 trilyon liraya ulaşmış, o halde milyonlarca insan neden icralık, iflaslar neden durmuyor, memleket neden kalkınamıyor, toplum niçin refah düzeyine ulaşamıyor?..
İhracatın 170 milyar dolara ulaştığı öne sürülen bir ülke neden her açıdan dışa bağımlı, devlet neden karpuz, saman, buğday ithal etmek zorunda kalıyor?..
Ve en önemlisi de 9 milyon kişiye iş bulunduğu, sanayi bölgelerinin sayısının ise 325'e ulaştığı öne sürülen Türkiye'de, niçin milyonlarca yurttaş işsiz, üniversite bitirmiş 3 milyon genç neden çaresiz, her yıl binlerce insan işsizlik ve sosyal bunalım yüzünden neden intihar ediyor?..
SIRADANLAŞMIŞ REZALETLER!..
Evet; Erdoğan da iktidardaki tüm siyasi liderler gibi propaganda yapıyor...
Ancak neredeyse tüm anketler iktidar partisinin oy kaybettiğini gösterirken, Erdoğan'ın sıraladığı rakamlar zerre kadar umut vermiyor...
Üstelik hem medyaya yansıyan rezaletler, hem de toplumun en umut verici kesimi arasında büyüyen umutsuzluk Erdoğan'ın çizdiği sözde kalkınma tablosunun perde gerisindeki çarpıklığı gözler önüne seriyor...
Çünkü Türkiye'de, muhalefet medyası ile sosyal medyaya yansıyan haberleri sadece 10 dakika takip etseniz bile, karşınıza çıkacak örnekler ülkenin içinde bulunduğu çarpıklığı ve uçurumu net biçimde deşifre efiyor...
Velhasıl, yandaşların güllük gülistanlık pohpohlaması dışında, bu ülkenin medyasına memleket ve milletin refahıyla ilgili tek olumlu haber yansımıyor...
Dünkü birkaç örnek ise memleketteki çarpıklığı ve vahim gidişatı bir kez daha gözler önüne seriyor;
"- 1,3 milyon yolcu garantisiyle, kamu-özel işbirliği yöntemiyle inşa edilen Zafer Havaalanı satılığa çıkarıldı.
- Memurlara 2022 yılı için verilen yüzde 5 +7 düşük zam konusunda AKP ile anlaşan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın'ın maaşı 32 bin 115 lira. Bindiği Makam arabası Audi A6 ve fiyatı 1 milyon 500 TL.
- MKE'nin yapısı A.Ş.'ye çevrilirken, kuruma ilk darbe, son dönemde 230 milyon TL'lik yolsuzluğu ortaya çıkaran Teftiş Kurulu'nun kapatılmasıyla vuruldu!.."
Evet; gazete sayfalarına yansıyan yolsuzluk-rüşvet- adam kayırma- liyakatsızlık- ihale rezaletleri ve köşe dönmece operasyonları ile ilgili haberler bile Erdoğan'ın Türkiye ile ilgili Twitter üzerinden çizdiği kalkınma manzarasını tersyüz etmeye yetiyor...
Bir de bu manzaranın içerisinde çırpınan bir kitle var ki, onlarla ilgili yapılan anketler ise ülkenin yarınları açısından tamamen alarm veriyor!..
"ADALETSİZ DÜZEN SÜRMEZ!.."
Hacettepe Üniversitesi'nden Doç. Dr. Sinan Ateş'in yaptığı ve 22 kentteki Z kuşağından 2 bin 471 kişinin katıldığı "Türkiye Gençlik Araştırması"nın sonuçları çok vahim...
Gençlerin 27,64'lük kesimi hayatından
memnun olmadığını söylerken, yüzde 35,09'u "Hayattan ne memnunum ne de değilim" şeklinde, adeta bunalımı-kararsızlığı ifade eden bir yanıt vermiş!..
Bu arada gençlerin yüzde 10,08'lik kesimi hayatının anlamsız olduğunu da söylemiş!..
"İmkânınız olsa yurtdışında yaşamak ister misiniz" sorusuna gençlerin yüzde 50'ye yakın kesiminin "evet" yanıtını vermesi de, ülkenin geleceği olan gençlerin memleketle ilgili umutsuzluğunu bir kez daha deşifre etmiş...
Anket, ülkenin içinde bulunduğu çarpıklığın gerekçeleri konusunda gençlerin teyakkuzda olduğunu da kanıtlamış...
Gençler; "Bugün Türkiye'yi siz yönetseniz, ilk el atacağınız sorun hangisi olurdu" sorusunu sırasıyla
"Yolsuzluk/rüşvet, eğitim sistemi/ okullar ve işsizlik" diye yanıtlamış...
Evet; Erdoğan'ın birkaç gün önce Twitter üzerinden çizdiği Türkiye manzarası sadece her gün gazetelere yansıyan yolsuzluk- rüşvet-vurgun- ihale skandalları, atama rezaletleri ve ballı maaş skandallarıyla çatışmıyor...
Gençlik üzerinde yapılan anketlerin vahim sonuçları var ki, Erdoğan'ın çizmeye çalıştığı pembe tabloyu bir anda kapkara hale getiriyor, umutları tüketiyor!..
Ancak bu çarpıklık içerisinde, bir yandan sorunlara dikkat çeken, bir yandan da gidişatın sonunu resmeden konuşmayı da ne ilginçtir ki yine Erdoğan yapmış!!!
Bakınız, önceki gün yapılan "İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu"na video mesajla katılan AKP lideri Erdoğan ne demiş;
"Bir tarafta açlığın, savaşın ve aşırı yoksulluğun olduğu, diğer yanda lüksün, sefahatin ve sömürünün hüküm sürdüğü bu adaletsiz düzenin daha fazla devam etmesi mümkün değildir."
Söyler misiniz; yazının başından itibaren sıralanan çarpıklıklara bakarak ne diyelim şimdi?..
Erdoğan'ın bu konuşmasını, "Doğru söze ne denir" diye mi yorumlayalım, yoksa AKP'ye yeter diyen milyonlarca insanın "hadi inşallah" temennisiyle mi değerlendirelim?..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac