ALTIN PORTAKAL'da NELER OLDU?
ANTALYA- İstanbul'da kışı andıran havadan uzaklaşıp Antalya'ya inince, 30 dereceyi aşan sıcaklık ve plajlardaki canlılık dikkat çekiciydi...
Kent cıvıl cıvıl ve genelde trafik sıkışmıyor... Konyaaltı'nda boydan boya uzanan parklar temiz, insanlar mutlu, manzara modern bir kent havasını iyice öne çıkartıyor...
İşte böylesine bir atmosferde yerli-yabancı filmler, belgeseller yarıştı ve 9 günlük maratonun ardından 58. Antalya Altın Portakal Film Festivali cumartesi günü sona erdi...
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Korona döneminde sinemaya nefes aldırmaktan ve orman yangınlarının tahribatına dikkat çekmek için festivalin temasını "doğa" olarak belirlemekten mutluluk duyduklarını söyledi...
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin başarılı bir Genel Sekreteri var... Festivalin idari direktörü de olan Cansel Tuncer etkinliklerin sorunsuz geçmesi için yoğun çaba harcadı...
Tuncer'in ardındaki ekibin katkısı da dikkat çekici... Aralarında Aydil Nalan Borak ve Başak Emre'nin de bulunduğu çalışma arkadaşları festivalin huzurlu ve keyifli geçmesine katkı sundular...
Altın Portakal'ın 40'tan fazla festival düzenleyen deneyimli yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu da etkinlikleri başarıyla yürütmenin mutluluğunu yaşadı.
Altın Portakal'ın organizasyonu sorunsuzdu da, peki ya filmler?..
HANGİ FİLM, NE ANLATTI?..
Uzun metrajlı film jürisinin daha "deneyimli sinemacılar"dan oluşmasını isteyenler çoğunluktaydı... Jürinin ödüllendirmesinde farklı yorumlar oldu...
Ancak Altın Portakal için yarışan uzun metrajlı filmler de (diğer festivallerde ortaya çıktığı gibi) sinemaya yeni bir bakış açısı getirmeye çalışırken, konu ve senaryo kısırlığının giderilmesine ne yazık ki çok katkı sunamadılar... Velhasıl çarpıcı ve etkileyici bir film izleyemedi seyirci...
Çünkü festivallere eskiden yıl içinde çekilen filmlerin en güzelleri katılırdı... Son yıllarda ise sadece "festival için film"ler çekiliyor ve bunlar sektörün içinde savrulduğu konu, senaryo ve anlatımdaki sıkıntıları dağıtamıyor...
Birbirine benzeyen "kara film" örneklerinin çoğu ağır aksak yürüyen, bazıları temposuz akış ve gereksiz görüntülerle "uzatılmış"ken; bazen bıktırıcı sahneler bir yandan seyirciyi boğuyor, diğer yandan da sinemada son yıllarda kangrenleşen "buhran" (!) yaklaşımını iyice girdapta tutuyor...
Sanatsal filmleri izleyen elbette bir kitle var... Ancak kaos odaklı anlatımlar; özgün ve "sıradan seyirciyi de çekecek", aynı zamanda (gişe odaklı) olabilecek filmler yaratma konusundaki çıkmazın derinleştiğini gösteriyor...
Örneğin "Kafes" adlı film ne yazık ki derdini çok net anlatamadı...
Filmdeki kimi karakterlerin gereksizce dikkat çektiği farklı öyküler yapımı genel anlatımdan uzaklaştırdı, sesteki sorunlar ise filmin anlaşılmasını zorlaştırdı...
Bir dönem iktidara yakınlaşmakla eleştirilen Semih Kaplanoğlu'nun din suistimaline de dikkat çeken "Bağlılık Hasan" adlı filmi ise Türk Sineması'na son yıllarda yerleşen "gereksiz detay"cılığın nasıl bir seyirci yorgunluğu yarattığını bir kez daha gösterdi...
Sinemayı bir "fotoğraf" albümü gibi, konunun dışındaki objelere ısrarla odaklanarak "resim"ler üzerinden yoran 2.5 saatlik bir filmdi bu...
Kaplanoğlu; köy filmi çekerken başroldeki erkeğin ve yalıdaki bir hanımefendi (!) gibi algı yaratan kadın oyuncunun yüzüne keşke kırsalı iyice öne çıkartacak daha farklı "çehre"ler oturtabilseydi...
Fantastik ögeler de içeren ve en iyi yönetmen ödülü verilen "Kerr" adlı film de robotik figürlerin bir bilinmeze savrulduğu sahnelerle, seyirciye bir yandan bulmaca çözdürmeye çalıştı, diğer yandan da figürler-mekanlar üzerinden kimi şaşırtıcı vurgulara odaklandı...
"Kerr" filmindeki en dikkat çekici oyuncu ise, daha çok komedi yapımlarıyla öne çıkan Gafur Uzuner'di...
"Toplumsal sinema"nın çok farklı karakterlerini de başarıyla canlandırabileceğini kanıtladı Uzuner...
Farklı anlatımıyla öne çıkan Ali Tansu Turhan'ın ilk filmi "Diyalog"da, Hare Sürel'in 30 dakikayı geçen tek planlık sekanstaki oyunculuğu da dikkat çekiciydi...
YEŞİLÇAM, YUSUF SEZGİN..
Altın Portakal'da Yeşilçam'ı temsil eden SODER başkanı, ünlü aktör Yusuf Sezgin, etkinliklere renk kattı... 1960'lardan bu yana Yeşilçam'da yaşadığı anıları dostlarına aktarırken mutlu anlar yaşatan Sezgin'e göre Türk Sineması hem "konu sıkıntısı" çekiyor, hem de eskisi gibi aktör de yetişmiyor... Diyor ki Sezgin; "Yılda en az 250 film çekilen eski yıllarda sinema konu açısından her alanda üretim yapıyordu... Kovboy filmi de çekiliyordu, dini film de, kostüme film de, karate filmi de, salon filmi de... Ne yazık ki şimdi bütün filmler birbirine benziyor ve çoğu ağır ve kolay anlaşılamayan konularıyla seyirciyi yoruyor... Birkaç oyuncu dışında sinema son yıllarda dikkat çekici aktörler de çıkartamıyor, Yeşilçam'a damga vuranlar gibi karakter oyuncusu da yetişmiyor... Teknolojideki gelişim ne yazık ki sinemanın kendini daha net ifade etmesinde çok fazla öne çıkamıyor..."
ANTALYA'da FİLMLER, ÖDÜLLER...
58'inci Antalya Altın Portakal Film Festivali ödül töreni cumartesi gecesi yapıldı...
Kültür Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un da katıldığı törende; ulusal uzun metraj film yarışmasında En İyi Film Ödülünü Ferit Karahan'ın yönettiği "Okul Tıraşı" filmi aldı.
En İyi Yönetmen ödülü "Kerr" filmiyle Tayfun Pirselimoğlu'na, Cahide Sonku Ödülü, cast direktörleri Ezgi Baltaş ve Feride Çiçekoğlu'na, En İyi Senaryo Ödülü, "Okul Tıraşı" filmiyle Ferit Karahan ve Gülistan Acet'e verildi.
En İyi Kadın Oyuncu Ödülünü, "Zuhal" filmiyle Nihal Yalçın, En İyi Erkek Oyuncu Ödülünü, "Kafes" filmiyle Tarhan Karagöz aldı.
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü, "İki Şafak Arasında" filmiyle Nezaket Erden ve "Kafes" filmiyle Özay Fecht'e verildi.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü, "İki Şafak Arasında" filmiyle Erdem Şenocak'ın oldu.
En İyi Görüntü Yönetmeni Ödülü'nü, "Bağlılık Hasan" filmiyle Özgür Eken'e, En İyi Müzik Ödülü "Kerr" filminin müzikleriyle Nicos Kypourgos'a, En İyi Kurgu Ödülü, "Okul Tıraşı" filmiyle Ferit Karahan, Hayedeh Safiyari ve Sercan Sezgin'e,
En İyi Sanat Yönetmeni Ödülü, "Anadolu Leoparı" filmiyle Billur Turan'a verildi.
Dr. Avni Tolunay Jüri Özel Ödülü, "İki Şafak Arasında" filmine,
Behlül Dal En İyi İlk Film Ödülü ise "Anadolu Leoparı" filmine verildi...
Aslı Akdağ'ın kendi yaşadıklarından derlediği ve seyircinin oldukça dikkatini çeken "Bekleyiş" adlı filmi ise Ulusal Belgesel Film Yarışmasında jüri özel ödülü aldı...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac