Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde, 11 Mayıs 2013’te meydana gelen ve 52 kişinin ölümü, 146 kişinin de yaralanmasına yol açan iki bombalı araç saldırısından “aylar önce” bu köşede yayımlanan yaşamsal uyarıları bir kez daha anımsatmakta yarar var... Çünkü bu ülkede son bir haftada yaşanan ve ders alınmayan vahim olaylar nedeniyle bu anımsatmanın tam zamanıdır;
20 TEMMUZ 2012: ”Suriye’deki şiddetin yükseltilmesi yalnızca Şam yönetimini sarsmayacak, başta Türkiye olmak üzere tüm bölgeyi olumsuz etkileyecek!”
26 TEMMUZ 2012: “Velhasıl yanı başımızdaki en yakın komşumuz emperyalist işgale direnirken, batağa doğru giden ne yazık ki Türkiye oluyor... Üstelik bu kanlı batakta her gün yeni cepheler açılması AKP’yi giderek derin bir çıkmaza da sürüklüyor!..”
13 ŞUBAT 2013: “Güvenlik birimleri şu ana kadar Gaziantep ve Hatay’da patlayıcı üretilen 11 ev saptadı. Bu evlerden biri Gaziantep’in Şahinbey ilçesine bağlı Kızılhisar Mahallesi ile Karakuyu Köyü arasındaydı ve 23 Ocak’ta havaya uçtu. Yaralı Suriyeliler ortadan kayboldu, patlamanın üzeri örtüldü. Bu olaydan birkaç gün önce ise Hatay’ın Yayladağı ilçesine bağlı Gürışık köyündeki bir evde patlama oldu. Benzer patlamalar Hatay’da iki evde daha yaşandı. Bu evlerde Suriyeliler tarafından üretilen patlayıcılar, Hatay ve çevresinden çalınan ve üzerine Suriye plakası takılan araçlarla Suriye’deki dinci militanlara gönderiliyor.”
13 ŞUBAT 2013: “15-20 Kasım 2003’te İstanbul’daki intihar saldırılarından itibaren büyük kayıplar veren El Kaide, Suriye sınırındaki Gaziantep’te yeniden dirilmeye çalışıyor!.. Güvenlik birimleri, Usame’nin son kaidesinde ‘Taifetul Mansura’yı ayakta tutmaya çalışan hücrelerin şok bir eyleme yönelmesini önlemek için teyakkuz halinde!..”
Gidilemeyen köyler!..
19 ŞUBAT 2013: ”Kamuoyu, Gaziantep’in Cilvegözü Sınır Kapısı’nda (11 Şubat 20013’te) infilak eden bomba yüklü aracı çabuk unuttu!.. Oysa 18 kişinin öldüğü, 30’dan fazla insanın da yaralandığı patlamanın merkezinde, ‘araç, nereden nereye gidiyordu’ tartışması da vardı... CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da patlama bölgesinde inceleme yapmış... Eryılmaz’ın tespitleri de şu gerçeği öne çıkartıyor; ‘Suriyeli teröristler Hatay ve Gaziantep kırsalında patlayıcı üretiyor, bunlar Suriye plakası takılan araçlarla sınırda Esad yönetimine saldırılar düzenleyen dinci militanlara gönderiliyor.”
19 ŞUBAT 2013: ”CHP Belen ilçe Başkanı Fevzi Yüksel, ‘Suriyeli muhaliflerin Ötüken sitesinde kiraladığı evde 300 kilonun üzerinde TNT ele geçirildi. Resmi makamlar bunu gizlemeye çalışıyor. Bu patlayıcılar Belen’de ne arıyor’ diye sormuştu. Tüm bunlar şu gerçeği öne çıkartıyor; ihmal, denetimsizlik ve en önemlisi de gaflet, Suriye sınırındaki kentlerimizde önümüzdeki günlerde de Cilvegözü benzeri patlamaların yaşanabileceğini gösteriyor... “
2 NİSAN 2013: “İşçi Partisinin Hatay’daki yöneticileri de, patlayıcı üretildiği iddiaları üzerine Yayladağı ilçesine bağlı sınır köylerinde incelemelerde bulunmuşlar. Şimdi İçişleri Bakanına sormak gerekiyor; Yayladağı’nın Görentaş ve Güveççi köylerinde silahlı kişilerin dolaştığı doğru mu?.. Bölgedeki yurttaşlar, inceleme yapan İşçi Partisi heyetine ‘O köylere gitmeyin, silahlı terör gruplan var. Sizi kaçırır veya öldürürler’ derken hangi tehlikeyi haber verdiler? AKP iktidarı, Hatay’daki terörist-patlayıcı ikileminde giderek büyüyen tehlike karşısında daha ne kadar susacak acaba?.. Yeni bir Cilvegözü patlaması yaşanıncaya kadar mı?..”
Yeter, masumlar ölmesin!..
Evet; 2012’den bu yana, bu köşede IŞİD’le ilgili yaptığımız uyarıların özeti işte böyle...
Peki, devlet geçen hafta Atatürk Havalimanı’nda yaşanan katliamdan ders aldı mı?.. Kanlı eylemi yapan IŞİD’in yurt içindeki hücreleriyle ilgili teyakkuza geçildi mi?.. Teröristlerin bağlantıları, hücre arkadaşlarıyla ilişkide bulundukları grupların takibiyle ilgili bir çaba harcandı mı?..
Yaşanan yeni olaylardan belli ki, küçük çaplı ya da göstermelik operasyonlar dışında IŞİD’e yönelik ihmal ve gaflette her şey ne yazık ki eski tas eski hamam!..
Baksanıza; son 4 yılda defalarca yinelediğimiz uyarıların merkezinde olan “Hatay”da tehlikeyi haber veren çok düşündürücü bir olay daha yansıdı medyaya...
Önceki gün, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki bir evde, yapım aşamasındaki patlayıcının infilak etmesi sonucu Suriyeli Usam İsa ile Rahmi Hadad adlı IŞİD militanları parçalanarak can verdi...
Madem Gaziantep, Hatay ve çevresinde IŞİD’in bomba imalathaneleri iyice sıradanlaştı, o halde tam da şimdi sormak zamanıdır;
“Ey vali, ey emniyet müdürü, ey jandarma komutanı ve istihbarat yetkilileri, Hatay’da bomba imal edilen daha kaç ev var?.. Daha önce de bu imalathanelerde patlamalar olmuşken, devletin bölgedeki güvenlik ve istihbarat birimleri uyuyor mu?..”
En önemlisi de “Önceki gün iki teröristin elinde patlayan bomba hangi kanlı eylem için hazırlanıyordu, nerede, hangi masumların canına kıyılacaktı?..”
Ve şu paradoks içeren soruya yanıt verecek bir devlet yetkilisi var mı; “IŞİD’in sinsi eylemleri, hazırlanan bombalar şans eseri imalathanelerde patlayınca mı önlenmiş olacak?..”
Yeter artık ey AKP iktidarı ve de siyasetin gaflet- ihanet baskısından kurtulamayan ey devlet!.. Uyanın, ders alın ders... Masumlar ölmesin artık...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac
