CHP’de ‘ACİL KURULTAY’ ÇAĞRISI...
CHP ne yazık ki AKP’yi geriletme ve iktidar olabilme konusunda varlık gösteremiyor... Partinin 2010’dan bu yana 2 genel, 1 yerel, 1 cumhurbaşkanlığı seçimi ve bir de referandum hezimeti yaşaması tabanı kahrediyor...
AKP’nin rüşvet ve yolsuzluk batağında yıkılması gereken dönemde bile atak yapamamakla eleştirilen CHP, gerici sağdan oy alma hatalarıyla tabandan koptu ve ne yazık ki “yüzde 25” bandında çakılı kaldı...
İşte bu kötü tablo tabanda ve parti kadrolarında umutsuzluk yaratırken, “olası bir erken seçimde yeni bir hezimet kaçınılmaz” eleştirilerine de yol açıyor...
CHP’nin “tamamı kurultay delegesi” olan eski il başkanları “kötü gidişata dur” demek ve partiyi daha etkin bir yapıya kavuşturabilmek için harekete geçti...
‘Yapıcı katkı’ ve uyarı...
Koalisyon görüşmelerinde engel çıkartmamak için duyarlı davranan ve uzun süre bekleyen eski il başkanları, erken seçim gündeme gelince pazar günü Ankara Park Otel’de toplanarak “acil kurultay” çağrısı yaptılar...
İşte, bir “yürütme kurulu”nun da oluşturulduğu toplantıdan sonra, CHP’ye “yapıcı katkı sunmak amacıyla” yayımlanan bildirinin satır başları;
- Ülkemiz AKP iktidarı eliyle hızla bir felakete sürüklenmektedir. On üç yıllık AKP iktidarında devletimizin “Kurucu Felsefe” ve anayasal sistem tarafından belirlenen tüm nitelikleri ortadan kaldırılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış, Cumhuriyet’in tüm kaleleri zapt edilmiş, geriye son bir kale kalmıştır; Bu umut CHP’dir.
- AKP iktidarını çok büyük ölçüde yıpratan koşullar altında gidilen 7 Haziran genel seçimlerine CHP iktidar hedefiyle girmiş, ancak bir önceki genel seçimlere kıyasla ‘1 puan’ kaybetmiş ve maalesef ‘yüzde 25’ civarında bir oy alabilmiştir. Hiçbir şekilde bir başarıdan söz edilemez.
- AKP, yeniden tek başına iktidar olabilmek için ülkeyi kaosa sokmak pahasına erken seçime sürüklemektedir. O zaman sorulması gereken asıl soru, erken seçime kadar geçecek 3 ay gibi kısa bir süre içinde CHP’nin oy sıçramasını nasıl gerçekleştireceği sorusudur.
- CHP bir türlü ortak aklı harekete geçirmemekte, yetişmiş kadrolarından yararlanmamakta, sağ kadrolara yönelmektedir.
Partiyi ‘kurtarma’ hareketi...
“CHP’nin en kısa zamanda kendisini halkın umudu haline getirecek bir silkinmeye ihtiyacı olduğu” vurgulanan bildiride daha sonra şu görüşlere yer verildi;
“Başarı için yapılması gerekenler bellidir. CHP, partinin ruhunu yansıtacak, partinin temel dinamiği olan örgütleri temsil edecek bir yapıya kavuşturulmalıdır.
- Bu nedenle, CHP’yi halkımızda umut, heyecan ve güven yaratabilecek, örgütlerimizi motive edebilecek, partinin sol, sosyal demokrat, halkçı ve devrimci çizgisini öne çıkaracak, ‘tümüyle yenilenmiş bir yönetim yapısı’na kavuşturmak için gerekli eylem ve uygulamaların ‘acilen’ yapılması yaşamsal önem taşımaktadır.”
İlk imzacı delegeler...
Park Otel’deki toplantıda yayımlanan bildiriye ilk etapta imza atan çoğu eski il başkanı kurultay delegelerinin adları şöyle:
Zafer Ersoy (Adıyaman), Yalçın Görgöz ( Afyon), Birol Öztürk (Ağrı), Zeki Alçın (Ankara), İlimdar Senem (Ardahan), Selim Bilgin (Artvin), Barkan Kalınomuz (Aydın), Muzaffer Mavuk (Balıkesir), C. Selim Karakaş (Bartın), Ali Çağatay Karaahmet (Bilecik), Fügen Kara (Bolu), Cengiz Atlas (Çorum), Muzaffer Sayın (Diyarbakır), Haşim Özkoyuncu (Diyarbakır), Ünsal Karatepe (Elazığ), Eşref Karaibrahim (Giresun), Sait Özdamar (Gümüşhane), Mehmet Baş (Hakkari), Servet Mullaoğlu (Hatay), Vedat Şenol (İsparta), Bayram Karadağ (Karabük), Mustafa Kağnıcı (Karaman), M. Salih Karasalihoğlu (Kastamonu), Ziya Kavlak (Kırıkkale), Cumhur Koyuncu (Konya), Mehmet Akif Gün (Kütahya), Cahit Kaplan (Manisa), Faruk Mehmet Akar (Mersin), Mustafa Öztürk (Muğla), Ünal Baykan (Niğde), Osman Güngör (Ordu), Mehmet Hikmet Aslankaya (Rize), Ecevit Keleş (Sakarya), Mehmet Atalay (Samsun), Murat Yazar (Şanlıurfa), Recep Palabıyık (Tekirdağ), Yavuz Karan (Trabzon), Kemal Bozkurt (Tunceli), Bülent Horasan (Uşak), Onur Kaytan (Yozgat), Halil Furat (Zonguldak), Abdullah Erdem (Adıyaman), Osman Erçiftçi (Burdur), Umut Güngör (Erzurum)
PKK’nın gidişatı...
TSK’nın son hava taarruzlarının PKK’ya büyük darbe vurduğuna dikkat çekiliyor... TSK açıklamasına göre örgüt en az 400 militanını kaybetti, 400’den fazla da yaralısı var... Kent merkezlerindeki ‘milis’ yapıda faaliyet gösteren gençlik örgütlenmesindeki 500 kadar militan da tutuklandı.
Peki, devlet “açılım” adı altında çok sayıda taviz vermişken PKK yaşayacağı erozyonu bile bile neden başkaldırıya yönelmek istedi?..
Örgütün nihai hedefi “Öcalan’ın özgürlüğü” olduğu için, PKK “açılım” sırasında güçlendiğine inanarak harekete geçti ancak beklediğini bulamadı.
Evet, örgüt son haftalarda 40’tan fazla güvenlik görevlisini şehit etse de hem ana karargahı Kandil’de hem de kentteki birimlerinde büyük darbe aldı...
Üstelik PKK, “özyönetim” iddiasıyla devleti tanımadığını ilan ettiği Şırnak, Hakkari, Yüksekova, Cizre, Silopi ve Silvan gibi yerlerde de ağır tahribat yaşadı...
PKK’nın darbe aldığı alan yalnızca askeri kadrosu değil. Son seçimde “emanet oy”larla barajı aşan HDP de PKK’nın ani eylemleri ve suikastları nedeniyle gerilemeye başladı. Tüm bu tablo örgütün askeri ve siyasi olarak ağır bir yenilgiye sürüklendiğini gösteriyor...
Meselenin özetine gelince devletin tüm birimlerinden “kararlı ve aralıksız operasyon” açıklamaları gelirken, örgüt “açılım”la kazandığı gücü yavaş yavaş kaybediyor...
Anlaşılıyor ki, örgüt “şiddeti dayatarak kazanım elde etme stratejisi”nde bu kez beklediğini alamadı... Belli ki PKK, devletle masaya bile oturmuşken “Biz bu hatayı neden yaptık” diye çok ama çok düşünecek...
https://www.facebook.com/mfarac