CHP'DE İSTİFALAR ve TEPKİLER
 
Belediye Başkan Adayları ilan edilince beklenen oldu… artçı sarsıntısı bol hafif şiddetli deprem…
 
AKP ve MHP’den de istifalar oldu ama, CHP’deki kopmalar denli gürültü yaratmadı.
 
Neden?

Birincisi; CHP’de, parti içi demokrasinin işlemesine yönelik  hep çaba harcanır. Başarılı olunup olunmadığı apayrı bir şey!

İkincisi; CHP’den bu dönem beklenti çıtası çok yükseğe kondu.

Üçüncüsü; Kılıçdaroğlu ile M.Sarıgül arasındaki güç çatışması ve bir ölçüde  de gövde gösterisi, bazı ilçelerin atanmış belediye başkanları olgusunu yarattı. Öyle görünüyor ki  Sarıgül, daha önce pazarlık masasına istediği isimleri koymuş ve bu konuda ayak diretmiş. Sonunda onun istediği olmuş görünüyor. Buna hakkı olduğunu ve bu konuda haklı olduğunu düşünebiliriz.

Bu tavır ilk etapta büyük bir huzursuzluğun da kaynağı olacaktır. Bu zaten en baştan itibaren biliniyordu.

Ancak, parti disiplini bakımından bu ne denli doğrudur. Bilemediğim için tartışmayı okuyucuya bırakıyorum.

Bazı kişilerin isimlerini çeşitli ilçelerde açıklamışlardı. Gece açıkladıklarını sabah değiştirdiler.

Örneğin Maltepe’ye değerli bilim kadını Canan Kaftancıoğlu’nu aday göstermişlerdi, herkes olumlu karşıladı. Ama, öğlene doğru çok çalışkan bir milletvekili olan Ali Kılıç ilan edildi. Bunun ardından da Canan Hanım'a yer aramaya başlamışlar. Kadıköy’e uygun gördüklerini duymaktayız.

CHP’liler şaşkın; çünkü başka bir haber duyuldu. Umut Oran  gece 03:00’te  Nasuh Mahruki’yi arıyor ve ona Kadıköy’ün Belediye Başkanlığı'nı teklif ediyor. O da tabii ki büyük bir onurdur diyerek kabul ediyor. Ama bir sorun olduğunu CHP Genel Merkezi bilemiyor. N.Mahruki, İP üyesi! Saat 04:30 U.Oran yine telefon ediyor, kendisinden özür diliyor.

Tamam Kadıköy’e Selami Öztürk’ü aday göstermiyorsunuz, bari teşkilatın  istediği avukat Aykurt Nuhoğlu’nu neden kabul etmiyorsunuz? Bu konuda da bir açıklama da yapmıyorlar. Merak konusudur.

En komik işlerden birisi de İzmir Karşıyaka adayında oldu.

Karşıyaka ve Göztepe futbol klüpleri arasında ezeli  rekabet vardır ve birbirlerini hiç sevmezler. Bu hassasiyeti göz önünde bulundurmayan CHP karar vericileri ne yapmış dersiniz!

Göztepe klübü üyesini Karşıyaka’ya belediye başkan adayı olarak ilan etmişler. Bu yanlışlık giderilmezse Karşıyakalı’yı sandığa gönderemezsiniz.

Hakan Tartan Türkiye’nin en başarılı ikinci belediye başkanı olarak biliniyor. İzmir Büyükşehir’e aday olarak beklenti çok yüksekti. Hiçbir yere aday gösterilmedi. Aziz Kocaoğlu’nun seçime damgasını vurduğu gün gibi ortada.

Durum böyle olunca teşkilatları istifaya doğru sürüklüyorlar demektir! Bunu kim yapıyor? Bilsem hemen yazarım…

Edirne’de, Tekirdağ’da durum aynı. Antalya’dan hoşnutsuzluklar yükseliyor.

Bu anlattıklarım gafletim mi, saflık mı, acemilik mi, bilemedim!

Buraya kadar yazdıklarım aslında iç politikanın doğasından kaynaklanıyor. Her seçim döneminde bu türden hoşnutsuzluklar, kırgınlıklar olur. Hatta bazı istifalar daha olacaktır.

Çünkü istifalar işin doğasında var.

Şu andaki  istifalara ve tepkileri pek ciddiye almayın. İlk andaki duygusallık ve öfke geçtikten sonra başka partilerde olduğu gibi, istifa edenler birkaç gün içinde geri döneceklerdir.

Bundan sonraki süreçte partinin âkil adamları CHP’nin sandıktan çıkması için kendi açtıkları çatlakları hızla kapatma çarelerini üreteceklerdir.

Temel amaç hedef AKP’nin İstanbul, Ankara, Adana gibi kentlerdeki gücünü kırmaktır. CHP’deki kırgınlıkların kırmaya dökmeye yönelmesi yerine, seçim sonrasına kalması matematik aklın gereğidir. Birkaç istifadan sonra öyle de olacaktır.