HANGİ ADAY KAZANIRSA TÜRKİYE NE KAYBEDECEK?

Artık açıkça belli oldu ki, üç cumhurbaşkanı adayı da bu toprağın insanı ama yerli değil!

1950 yılından bu yana Türkiye’nin iç ve dış  politikasının karar vericileri, ne yazık ki, tamamen “proje” elemanlarıdır.

“Yeter söz milletindir” diyerek iktidara gelen DP’nin başbakanı ve cumhurbaşkanı ve stratejik pozisyonların bakanları, demokrasi ve cumhuriyetin kazanımlarını allak bullak ettiler. Ülkeyi “düyunu umumiye” günlerine sürükleyen,  bugün,  demokrasi kahramanı gibi  gösterilen Adnan Menderes, ülke içinde demokratik hakları katlettiğinde hiç sesi soluğu çıkmayan “dış güç ABD”, ne zaman ki, kendi projesinde olmayan SSCB’ye yanaşma başladığında, Adnan Menderes’i “idam sehpasına” gönderdi.

Yine bir proje olan 12 Mart, ülkenin solcu, ilerici aydınını entelektüelini idam sehpalarına, kör kurşunlara, işkencelere gönderdi. Dönemin AP’si, MHP’si, GP’si, MNP’si birer proje değil miydi? Süleyman Demirel’in Sadettin Bilgiç’e karşı, Ankara Selim Sırrı Tarcan spor salonundaki ilk başkanlık yarışında, ABD Büyükelçiliğinin bavulla kapıda dağıttırdığı “birer US dolarla” seçim kazandırılmadı mı? (kaynak: Memduh Eren’in anıları)

İsviçre’ye gitmiş olan Necmettin Erbakan’ın iki Türk generali tarafından allem edilip kalem edilip, akıllarınca AP’yi bölecek umuduyla yeniden Türkiye’ye getirilmesi... Bir proje değil miydi?

TÜSİAD’ın gazete ilanlarıyla iktidarı dar ettiği Bülent Ecevit’in ardından kurdurulan Süleyman Demirel liderliğindeki  MC Hükümetleri birer proje değil miydi?

Söyler misiniz; ilk kuruluşunda MHP ve Ülkü Ocakları birer proje değil miydi?

12 Eylül 1980, hem TÜSİAD’ın 24 Ocak 1980 ekonomi kararlarını hem de Yunanistan’ın NATO’ya geri dönüşünü sağlamak amacıyla yaptırılmış bir proje değil miydi? Size  bir dip not; 12 Eylül müdahalesi yapılıyor, o gece, İstanbul’daki hangi Atatürkçülerin kulübünde farklı beyler, uzun yırtmaçlı tuvaletli hanımlar “balo” yapıyordu? Bir araştırın bakalım neyle karşılaşacaksınız.

12 Eylül, Alparslan Türkeş dahil tüm siyasetçileri hırpalarken, iki kişiye dokunmadı. Bunlar Nakşibendi tarikatı mensubu MNP’li ve MSP’li takunyalı kardeşler Korkut ve Turgut Özal!

Türk İslam Sentezi, Aydınlar Ocağı, Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumunun kapatılması, YÖK’ün kuruluşu birer proje değil miydi? Hem de Atatürkçü oldukları iddiasındaki Türk generalleri marifetiyle! Sahi, Kenan Evren’in emir subayı olan albay hangi okul mezunuydu? Evren’in özel kalem müdürü olan subay kimdi? Sonradan emekli general olan bu havacı subay,  hangi üniversitelerin genel sekreteri yapıldı, TESUD Başkanı olarak Ergenekon tutuklamalarında ne tavır takındı?

12 Eylül’ün ürünü olan ANAP ve Turgut Özal proje değil miydi? Türk halkı yüzde kaç oy oranıyla bu şahsiyeti bağrına bastı. Hatırlayanınız var mı?

Bugün, Turgut Özal demokrasi kahramanı… Vah benim köse sakalım… Siyasi yasakların kaldırılması amacıyla referanduma gidilirken Güneş Taner’le birlikte O Turgut Bey değil miydi?  “No  No” yazılı tişörtler giyerek propaganda yapan... Meydan mitingleri düzenleyen... Erdal İnönü’ye hitaben; “O, benim küçük Turgut’la oynasın!” diyen kimdi?

Cumhurbaşkanlığı makamına tırmandırılan Turgut Özal tepeden aşağıya bir proje değil miydi? Bu projenin yetiştirdiği Arı Hareketi’nin çocukları bugün hangi partilere dağılmış durumdadır. Hiç bilginiz var mı?

1994 yılı itibariyle seçilmiş olan Recep Tayyip Erdoğan ve ondan çok daha önce  mimlenmiş olan Abdullah Gül proje değil mi?

Refah Partisini dağıtıp, AKP’yi kurduran 28 Şubat, bir proje değilse, nedir? Bu soruya cevabınız var, biliyorum! Söylemeye cesaretiniz yok, onu da biliyorum!

PKK, BDP-HDP, KCK, Abdullah Öcalan’dan da söz etmeme gerek olmadığının farkındayım. Malumun ilanı olur zira.

10 Ağustos 2014, Cumhuriyet tarihimizde ilk kez halk oyumuzla bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. 

Öteki yazdığım yazılarla birlikte okununca  en mükemmel projeyi seçmek üzere “Hadi hayırlı olsun…!”

Cumhuru başkansız, Türkiye’yi “İrlandasız” bırakamayız!!!