“Ağrı neredeyse can oradadır” derler ya?.. Aslında acı neredeyse “insan”lık da oradadır!..
Yalnızca “acı”yı dayatanlar için değil, en çok da acıyı çekenler açısından “insan”lığın konumunu sorgulamak gerekiyor yukarıdaki “trajik” cümlede!..
Çünkü önceki gün vahşetin merhamet saati bir kez daha durdu “insan”lığın kan nehrine çevirdiği bu garipleşen dünyada!..
Belli ki “akrep” ve yelkovanın adeta kan için esas duruşa geçtiği anlardır o zalim saatler!..
İnsafın ölüm çukurunda barbarlığa teslim olduğu günlerdir öfkeye köle olmuş paslı zamanlar!..
Suruç, Diyarbakır, Paris, Ankara, Brüksel, İstanbul ve sonunda bir kez daha Fransa (Nice)
“İnsan”lıktan çıkmışların, insanlığı tam da bağrından vurduğu yerlerdir buralar... Ve tabi ki diğer katliam bölgeleri...
Her şey sinsi bir figüran rolünde geldi oralara... “Cennet vaadi”yle cehennem taşeronluğu yapan, beyinleri kanla yıkanmış acımasız militanlar, menşei belli kiralık bombalar, çevreye şarapnel saçan yelekler, parmak izinde helak olmuş silahlar!..
Ve çığlık ve karanlık ve haykırış ve ne yazık ki boş yere ölüm!.. Ve de ne çare ki masum ölümler!..
Sonunda heyhat ki kan gölü, can parçaları, gözyaşları, ağıtlar ve “insan”lığın bağrına bir ihanet hançeri gibi saplanmış, sayıları artan mezar taşları!..
İçinde masumiyet, çevresinde öfke duvarları olan mezarlar, mezarlıklar, yani ebediyen yok yere, yok oluşlar!..
Kanlı projenin parçaları!..
“Eğer bomba ya da kurşun bulamıyorsanız inançsız Amerikalı, Fransız ve onların müttefiklerini tek tek seçin. Kafalarını taşla ezin ya da onları bıçakla katledin. Araçlarınızı üzerlerine sürün ya da onları yüksek bir yerden aşağı atın. Onları boğun ya da zehirleyin.”
Adında ne yazık ki “İslam” sözcüğü geçen Selefi terör örgütü IŞİD’in sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani’nin iki yıl önce bir videoda yaptığı yukarıdaki konuşma Fransa’yı bir TIR’la kana bulayan Tunuslu katile de referans olmuş...
Önceki gün Fransa’nın “Nice” kentinde TIR’la kalabalığın arasına dalan ve masumlara kurşun da yağdırarak en az 80 kişiyi öldüren ve yüzden fazla insanı da yaralayan katil Ortadoğu’da IŞİD ve destekçileri tarafından yaratılan kan nehrini uygar dünyaya taşıyan taşeronlardan biri...
Peki, 31 yaşında bir genç böylesi bir vahşete hangi ruh haliyle imza atabildi acaba?.. Yalnızca “cennet vaadi”yle mi?.. Ne yazık ki benzer onlarca kutsiyet kazandırılan gerekçesi de var onun...
Almanya’da uzun yıllar İslamcı gruplar üzerine çalışmalar yapan gazeteci Claudia Dantschke ile yapılan bir röportaj “Deutsche Welle Türkçe”den Türk basınına da yansıdı...
“Radikal İslamcı Selefilik hareketinin gençleri nasıl etkilediğini, bu gençlerin “cihad”a katılmak üzere neden Suriye ve Irak gibi ülkelere gittiğini” inceleyen Dantschke “gençler nasıl bir motivasyonla IŞİD’e katılıyor” sorusuna şu yanıtı vermiş;
“Suriye veya Irak’a gidenlerin yüzde 75’i IŞİD’e, geriye kalanı da diğer cihatçı gruplara katılıyor. Motivasyonları ise birbirinden farklılık gösteriyor. Herkesin öldürmek için gittiğini söyleyemem. Çoğunun gitme nedeni, büyük bir projenin parçası olmak istemeleri. Tarih yazmak, elit bir gruba dahil olmak istiyorlar. Bazılarında macera isteği ağır basıyor. Bazıları romantik bir tasavvurla gidiyor. Adil olma, yardım etme isteğiyle gidenler de var. Yapılan propagandaya inanıyorlar... Bazıları da bir Müslüman olarak orada harika bir hayat süreceğine inanıyor. Çünkü IŞİD sadece insanların başının kesilmesiyle değil Hz. Muhammed zamanında olduğu gibi mükemmel bir İslam devleti yarattıkları iddiasıyla da etkili oluyor. Birçok genç de buna inanıyor. Bazıları Suriye ve Irak’da daha da radikalleşiyor ve gerçek birer katile dönüşüyor.”
Ya bizim ‘insan’lar?..
“Nice”deki vahşet daha geçen haftalarda, Atatürk Havalimanı’nda IŞİD teröristlerinin yol açtığı katliamdan ders almayan kimilerini ne yazık ki keyiflendirmiş!!!
Facebook ve Twitter’da, “oh iyi olmuş, beter olsun, sayı artsın” şeklinde insanlığın yüzkarası paylaşımları görünce, bu ülkenin son yıllarda nasıl bir karanlığa sürüklendiğini bir kez daha anladık...
Peki, IŞİD Türkiye’de de onlarca vahşete imza atmışken, dünyanın diğer bölgelerinde masumların ölümlerine sevinenler “insan” mı gerçekten?.. Bu yaratıklar aramızda nasıl büyüdüler acaba?..
Gezici Araştırma, geçtiğimiz Haziran ayında abonelerine gönderdiği IŞİD-Türkiye araştırmasının çarpıcı sonuçlarını dün medyayla da paylaştı... Araştırmanın içinde, nasıl bir ülkede ve kimlerin arasında yaşadığımızı gösteren çok vahim sonuçlar var...
Araştırmaya göre “Türkiye’de yaşayan 5 kişiden biri IŞİD’i destekliyor... IŞİD’e sempati ve destek her geçen gün hızla artıyor.”
Çünkü “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının yüzde 19.7’si IŞİD’i destekliyor... Yüzde 23.2’si terör örgütüne sempati duyuyor... Bu oranlar son iki yılda yüzde 100 arttı!..”
Peki ya Suriye’deki iç savaştan ve en çok da IŞİD’den kaçarak ülkemize yerleşen 3 milyon civarındaki göçmen, şeriatçı teröre nasıl bakıyor acaba?.. Gezici’ye göre “Suriyeli göçmenlerin yüzde 57’si de IŞİD sempatizanı!..”
Şimdi Fransa’da yaşanan katliam, Avrupa’dan örgüte katılan gençlerin psikolojisiyle ilgili bir Alman gazetecinin saptamaları ve Türkiye’den IŞİD’e desteği çarpıcı ve ürkütücü biçimde dışa vuran araştırmanın sonuçlarını da yan yana getirerek tüm “insan”lığa sormak zamanıdır;
Daha “NİCE” katliam?.. Daha “NİCE” masun ölümleri?.. Daha “NİCE” vahşet?..
Söyler misiniz, sözde “din adına” masumları öldürenler, onları destekleyenler ve onların vahşeti karşısında insafsızca susanlar; “NİCE” bu kanlı gidiş?..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac