DEHŞET, PİK, YASAK!..
Artık anlaşıldı, dünyayı saran o kâbus bitmiyor ve belli ki kısa sürede de bitmeyecek...
2019'un sonlarında ilk vaka görüldüğünde ve salgın 2020'nin başlarında, Türkiye dahil dünyanın neredeyse tamamını esaret altına aldığında, kimi aklıevellerin "yaz gelince" biter dediği o dehşet verici virüsün taarruzu belli ki bu yılda insanlığı mahvedecek...
Çünkü 2020 yazında kavurucu sıcakların virüsü yok edeceğini iddia edenlerin tamamı yanıldı...
2021'de sıcaklar Korona'nın etkisini azaltacak diye bekleyenler de bir kez daha boşuna ahkâm kesmiş oldu...
İşte 2022'nin başındayız... Dünya genelinde en az 5.5 milyon can kaybı, 350 milyondan fazla vaka ve etkisini neredeyse her ay Delta ve Omicron gibi yeni varyantlarla büyüten Korona can almaya devam ediyor...
Pervasız bazı sözde bilim insanları ve bilime karşı bağnazlığı kalkan yapan kimi zavallı çevrelerin aşı karşıtı inatları, temizlik- mesafe-maske duyarsızlığı toplumu yeni yılın başından itibaren bir kez daha ürkütücü bir salgının pençesinde bocalamaya sürüklerken, boşvermişlik ise bitmiyor...
Evet; kaygılar çok... Çünkü hızlıca üretilen aşıların ileride insanlara nasıl bir etki yapacağı henüz bilinmiyor...
Ancak bulaşmaya karşı koruduğu ve ölümleri (önemli oranda) azalttığı kanıtlanan aşıların ileride nasıl bir etki yapacağı bilimsel olarak kanıtlanmadan, (hiçbir ciddi bilgiye dayanmayan) karşı propagandaların artması ve toplumun kafasını karıştırması da çok ürkütücü...
İşte bu köşede ne zaman Korona tehdidinin artması nedeniyle toplumu aşı-temizlik-mesafe ve maske konusunda uyarmaya çalıştıysak, kimi takıntılı çevrelerden hem mailler geliyor, hem de sosyal medyadan eleştiriler...
Bilmem hangi "bilim adamı araştırma yapmış" da, "aşı hastalıklara yol açıyormuş" da, "insanlara çip takılıyormuş" da, "dünya nüfusunun azaltılması için bu bir oyunmuş" da gibi, zerre kadar kanıtlanmamış iddialar Koronavirüs kadar hızla yayılıyor...
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkeler yeni aşılar üreterek salgını kontrol altında tutmaya çalışırken, aşı karşıtı çevrelerle maske-temizlik-mesafe kuralına uymayanların karşıt propagandaları yeni bir dehşet manzarasını daha karşımıza getirdi; Hastanelere PCR testi yapmak için akın eden ve yüzlerce metrelik kuyruklar oluşturan insanların fotoğrafları yansıyor medyaya... Ve seri ölümler yüzünden toplumun genelinde iyice büyüyen bir korku!..
Korkutucu uyarılar!..
Son bir haftada, gecenin geç saatlerinde birkaç hastanenin acil servisini dolaştım...
Her yerde kuyruklar ve özellikle çocuklarla yaşlıların yol açtığı izdiham...
Ve tüm bu tablo Türkiye'de vaka sayısını yeniden 70 binlere ulaştırırken, can kaybı sayısını da günlük 200'e kadar yaklaştırdı...
Tabii bunlar resmî rakamlar... Bir de hastalığın farkına varmayan ya da önemsemeyen insanların dehşet verici duyarsızlığı da göz önüne alındığında, vaka ve can kaybı sayısının yukarıdaki rakamların çok üzerinde olduğunda herkes hemfikir...
Peki, bilim insanları kış ayının etkisini göstermesi ve yeni varyantların dünyayı kuşatması ile birlikte Türkiye'ye yansıyan manzarayı nasıl anlatıyorlar?..
Korona'da en yaygın görülen semptomlar güncellenmiş...
Ateş ve öksürükle kendini gösteren virüs, artık baş ve boğaz ağrısı, deri döküntüsü, gözde pembeleşme ile burun akıntısıyla tepki veriyor... Bu yüzden hastanelerin acil servislerinde izdiham yaşanıyor...
Yoğun Bakım Derneği Başkanı Profesör Oktay Demirkıran, "Türkiye'deki vakaların yüzde 50'si İstanbul'da... Çok yakında tüm ülkede rakamlar yükselecek... Kovid servisleri ve aciller hasta ile dolu... Doluluk oranı yüzde 90'a ulaşmış" diye açıklama yapmış...
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Profesör Alper Şener'in uyarıları ise gerçekten ürkütücü... Şener, Omicron virüsünün Şubat ayında "pik" yapmasını beklediklerini söylemiş...
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü'nün aşağıdaki uyarıları da korkutucu;
"Dünyada 2,5 milyonu geçen vaka sayısı oluştu. Bu daha önce en yüksekliklerde gördüğümüz vaka sayılarının 2 katından daha fazla. Görünen o ki bu yükselme devam edecek. Daha yüksek pik değerlerine ulaşacağız."
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Oğuz Karabay'ın uyarıları da dün medyaya yansımıştı... Karabay'a göre, "Omicron daha hızlı yayılıyor. Hasta sayısı daha da artacak. Virüs aşıya rağmen hasta yapabilir ama mevcut aşılar hastalığa ve ölüme karşı etkili."
Peki; Korona'da yeni varyantlar dehşet verici yeni bir kaos yaratırken ve dünya ülkeleri ne yapacaklarını şaşırmış haldeyken, Türkiye'de manzara nereye gidiyor ve neler yapılmalı?..
Okullarda başıboşluk!..
Türkiye genelinde acil servislerin çocuk bölümlerinde yaşanan izdiham ve okullarla ilgili yaptığım gözlemler hem Korona'nın hem de başka virüslerin etkisinin çocuklar arasında tehlikeli biçimde yayıldığını gösteriyor...
Bu arada Millî Eğitim Bakanlığı'nı bir kez daha bu köşeden uyarmak gerekiyor;
Çünkü bizzat tanık olduğum olaylar ve benimle iletişime geçen bazı öğretmenlerin, okullarda aşı karşıtı kampanya yürüttüğü gerçeği ve zorunlu olan PCR testinden kaçınan öğretmenlerin eğitim vermeye devam etmesi de, salgının okullarda yayılmasının önemli bir etkeni...
Cumhurbaşkanının "yüz yüze eğitim devam edecek" dediği bir süreçte, okul yöneticilerinin ve bazı öğretmenlerin aşı ve test duyarsızlığı, bilim insanlarının "hastalık Şubat başında pik yapacak" uyarısıyla yan yana getirildiğinde, Türkiye'nin Korona önlemleri konusunda bir kez daha yasaklamalara gitmesini zorunlu kılacak...
Aşısızlara yaptırım...
Dün bir gazete "aşısızlara neden yaptırım gelmiyor" başlığıyla çıkarken, dünya genelinde bazı ülkelerin aşısızlara yönelik kısıtlama, yasaklama ve yaptırımlarına, hatta bazı ülkelerdeki tam kapanma uygulamasına da dikkat çekmişti..
Yine bir grup bilim adamı, aşı-hijyen-mesafe-maske duyarsızlığı devam ettiği sürece, yeni yasaklamaların kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyorlar...
Geçen yılın ortalarında din adamlarının bile aşı kampanyasında göreve çağrıldığı Doğu ve Güneydoğu'da aşılama oranın yüzde 60'larda kalması da Korona tehdidini zirvede tutan unsurların başında geliyor...
Bu bölgelerde valiler, belediye başkanları sağlık kurumları ile ilgili kuruluşların bir an önce teyakkuza geçmesi gerekiyor...
Velhasıl, Türkiye yeniden gündeme gelen yasakların kıskacına girmeden hem bürokrasinin hem de yurttaşların aşı-hijyen-maske-mesafe konusundaki duyarlılığını bir an önce artırması kaçınılmaz görünüyor...
Sözün özü bellidir; duyarlılığın, dikkatin ve önlemlerin yükselmediği bir dönemde, salgının kısa sürede "pik" yapacağı gerçeği herkese uyarı ve ders olmalı!..
Çevrenizdeki hastalara, 18-20 binlerden 70 bine dayanan vaka sayılarına ve özellikle de artan ölüm olaylarına baktığınızda göreceksiniz ki, Korona'nın şakası yok!..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac