HDP'nin DERİN ÇIKMAZI!..
Bülent Arınç'ı cumhurbaşkanlığı danışmanlığı koltuğundan eden "Demirtaş serbest bırakılmalı" çıkışı MHP lideri Bahçeli ile Erdoğan'ın çok sert tepkisiyle de karşılaşmıştı...
Cumhurbaşkanı, "Demirtaş'ın önünün açılmasına asla izin vermeyiz" derken, Bahçeli eski HDP liderinin yargılanmasının hızla sonuçlanmasını istedi ve güvenlikle yargı bürokrasisi arasındaki çelişkiye çok sert ifadelerle dikkat çekti...
İçinde HDP'nin kapatılması taleplerinin de olduğu sert tartışmalar AİHM'in önceki gün açıklanan, "Demirtaş tahliye edilmeli" kararıyla yeni bir boyut kazandı...
AİHM'e göre "Demirtaş kararı siyasi ve yargılamada hak ihlalleri var."
AKP'liler ise bu karara çok öfkelendi, partinin çeşitli kademelerinden öfkeli açıklamalar geldi... Cumhurbaşkanı Erdoğan AİHM'in kararını tanımayacaklarını açıklarken, iki gerekçe de öne çıkardı... Erdoğan'a göre AİHM'in, "iç hukuk yolları tükenmeden aldığı bu karar geçersiz..."
AKP liderinin en önemli gerekçesi de, İspanya- Türkiye hattında bakılan davalarda, Demirtaş kararıyla ortaya çıkan çelişkiler...
AİHM'in Selahattin Demirtaş ile ilgili hükmünün, aynı mahkemenin İspanya'daki Batasuna Partisi kararındaki gerekçelerle açıkça çeliştiğine dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi:
"Mahkeme, Batasuna Davası kararında bırakınız şiddet eylemlerini teşvik etmeyi, şiddet eylemlerini açıkça kınamamanın dahi cezaya konu suç sayılabileceğine hükmetmiştir... Terör örgütünün şiddet eylemini kınamamayı teröre destek olarak kabul eden bir mahkemenin, 6- 8 Ekim 2014'te 39 vatandaşımızın hunharca katledilmesiyle sonuçlanan bir eylemin baş sorumlusunun tahliyesini istemiş olması resmen çifte standarttır."
Peki, Erdoğan'ın dikkat çektiği Batasuna kararı neydi?..
AİHM, Batasuna, çelişki!..
İspanyol Parlamentosu, siyasal partilerle ilgili 2002 yılında çok tartışmalı bir yasayı kabul etmişti...
Çünkü İspanya da bir dönem terörden muzdarip ülkelerden biriydi ve legal partilerle onların şiddet yanlısı uzantılarının ilişkileri ve eylemleri çok vahim sorunlara yolaçıyordu...
İspanya parlementosunun çıkardığı yasa, "demokrasi ve anayasal değerlere açıkça aykırı düşen eylemlerin odak noktası olan siyasal partilerin kapatılabileceğini" öngörüyordu...
Ve bu yasaya dayanılarak, Bask bölgesinde faaliyet gösteren Herri Batasuna Partisi 2003 yılında Yüksek Mahkeme tarafından kapatılmıştı...
O dönemde çok tartışma yaratan parti kapatma kararının gerekçeleri arasında şunlar da vardı;
- Herri Batasuna Partisi'nin, terör örgütü ETA ve onun alt kuruluşlarıyla organik bağı var...
- Batasuna, ülkede çeşitli tarihlerde gerçekleştirilen terör eylemlerini kınamaktan ısrarla kaçındı...
- Batasuna sözcüsü sıklıkla "yasal olan ya da olmayan her yoldan mücadelemizi sürdüreceğiz" diyerek, terörü destekleyen açıklamalar yaptı...
- ETA yanlısı bu parti, şiddeti haklı gösteren açıklamalar yaptı, terörist faaliyetleri destekleyen afişler astı, halkı devlete karşı mücadele etmek konusunda da kışkırttı...
Batasuna Partisi;
İspanya Anayasa Mahkemesi'nin kapatma gerekçesindeki, "bir siyasal partinin terörist saldırıları kınamaktan kaçınmasının bazı durumlarda terörizmi zımnen desteklemesi" anlamına gelir şeklindeki vurgusuna rağmen, karara itiraz ederek, AİHM'ye başvurdu...
Ancak, AİHM 5. Dairesi, 30 Haziran 2009'da verdiği kararla başvuruyu reddetti, Herri Batasuna Partisi'nin kapatılmasını haklı buldu...
Siyaset, şiddet, kaos!..
Demirtaş'ın yargılaması tartışmalarında olduğu gibi, Erdoğan'ın AİHM kararında dikkat çektiği Batasuna çelişkisi de çok konuşulacak...
Ancak hem HDP'nin kapatılması davası hem de Erdoğan'ın
"Bu şahıs, siyasi görevleri veya siyasi söylemleri sebebiyle değil, terörle arasına mesafe koyamadığı, bölücü terör örgütünün emriyle onlarca kişinin ölümüne yol açtığı için milletimizin gözünde de suçludur... Kobani'nin katilidir, Diyarbakır'daki 53 tane gencin, yavrumuzun katili budur" dediği Demirtaş'ın yargılanması ve çıkacak sonuç da çok tartışılacak...
İşte ağır çıkmazlara da yolaçacak o tartışmalar; Demirtaş, "Öcalan'ın heykelini dikeceğiz, hiçbir HDP'li PKK'yı terör örgütü olarak görmüyor" şeklinde açıklama yaparken, partisi HDP'nin, terör örgütünün çemberinden nasıl çıkacağı sorusunda da kilitleniyor...
Parti kapatılma meselesine gelince... HDP Kürt siyasetinin ilk partisi değil, bugünkü stratejisi de geçmişteki davranışlarından pek farklılık göstermiyor...
Çünkü 1991'den itibaren kurulan HEP, DEP, ÖZDEP gibi çok sayıda parti de, terör örgütünü desteklemek gerekçesiyle kapatıldı ve kapatılan her partinin ardından aynı çizgide yeni partiler kuruldu, sürekli aynı kaos yaşandı...
Velhasıl; HDP kapatılsa da, Demirtaş ağır bir cezaya çarptırılsa da, ortaya çıkacak yeni parti kendini PKK'nın rotasından ve çemberinden çıkartmazsa, Türkiye siyasal açıdan kilitlenecek, legal-illegal kıskacında sıkışan şiddet-siyaset ikilemi terörü de ülke gündeminde tutmaya devam edecek...
Çünkü Türkiye'de, sadece legal- illegal hattında terör ve destekçileri tartışılmaya devam etmeyecek, aynı zamanda siyaset de sürekli olarak yargı- AİHM hattında çıkacak çelişkili kararların cenderesinde boğulacak...
İşte bu ezeli çıkmaz Türkiye'yi yormaktan, yıpratmaktan, ülkenin ve toplumun enerjisini kırmaktan, huzur kaçırmaktan, kaos çıkartmaktan ileri gitmeyecek...
Evet; HDP/ PKK ilişkisi kopmazken, "şiddeti dayatarak kazanım elde etmek" stratejisinin iyice iflas ettiği bir dönemde, hiç kuşkunuz olmasın, legal alanda faaliyet gösterirken, şiddeti desteklemek hiçbir partiyi amacına ulaştırmayacak...
Geçmişte yaşananlar da gösterdi ki; 1991'den bu yana şiddet-siyaset ikileminde süregelen, parti kapat- yenisini aç şeklindeki kısır döngü memlekete de yarar sağlamadı, kaostan beslenen siyasete de...
PKK varken ve Kürt siyaseti üzerinde baskı unsuruyken, HDP'nin de işi çok zor vesselam...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac