İŞTE TÜRKİYE'yi SARSAN YENİ ‘ÖRGÜT!..’

HPG, PYD, YPG, PKK, PJAK, TİKKO, DHKP-C, IŞİD vs.

Artık her “duvar”da da bu isimler var... Ve son örgüt; “HMT...”

Düşündüm de “açılım”ı ne bunun?.. Şöyle başımı iki elimin arasına alıp derin düşüncelere daldım!.. Serde “terör uzmanı” yakıştırması da var ya, “eninde sonunda bulurum bunun ‘açılım’ını” dedim...

Önce en iyisi “Gugıl” amcaya sorayım dedim... Vay ki ne vay; adında “HMT” geçen bir sürü şirket varmış... Dantel işinden mühendisliğe, inşaattan teknolojiye, kozmetik sanayiden prefabrik sektörüne ve hurdacılıktan yapı işine kadar...

15- 20 Kasım 2003’te, İstanbul’da, HSBC Genel Müdürlüğü, İngiltere Başkonsolosluğu ile iki sinagoga bombalı araçla intihar saldırısı düzenleyen El Kaideciler’in şirketleri aklıma gelince, doğrusu daha da kuşkulandım...

Çünkü Türk El Kaidesi, rahatlıkla bomba üretebilmek için “Güneş deterjan”ı ve SİM kart sıkıntısı çekmemek için de “Güneş iletişim” adı altında telefon bayiliği açmıştı!..

Ancak baktım da adlarında “HMT” geçen şirketlerin öyle “örgütle mörgüt”le ilişkileri yok, hepsi işinin, ekmeğinin peşinde sıradan firmalar...

Yav “H...”, “H!..”


Terör örgütleriyle ilgili arşivlerime de baktım ama “HMT”ye yine rastlamadım... Merakım iyice arttı...

Peki, nedir bu “HMT”nin “açılım”ı?.. Bu örgüt bu kadar mı gizli ki, “Gugıl” bile bilemiyor, arşivlerde bulunamıyor!..

“HMT...” Hımmmmm; “H...”, “M...”, “T...” !!!

Ne olabilir acaba; “Hareketi Milliye Tugaylar” mı?.. Yoksa “Halkçı Mazlumlar Timi” mi?..

Yok yok... “Hakkarili Milisler Tümeni!..”

Hah!.. Evet olsa olsa bu olur... İçinde “H” var ya, eminim gündeme uygun (!) olduğu için Hakkari’dir bu!..

Sonunda örgütün ilk eylemi medyaya yansıyınca ve bu olayın içinde “sopa”lı Kürt işçiler de olunca, “tamam” dedim aha bu yeni bir “terör” örgütü!..

Duvardaki sinsi algı!..


Evet; sabah-akşam şiddetle yatıp, terörle uyanan öfke yorgunu bir toplum haline getirildik... Yalnızca medya değil, konuşacak konu bulmakta ulusça da artık zerre kadar güçlük çekmiyoruz...

Hangi gazeteye baksak, hangi televizyon kanalını açsak, hangi siyasi tartışmayı izlesek, üç-dört “harf”ten oluşan sözcükler kanlı birer kelebek gibi havada uçuşuyor ve aslında biz farkına varmadan bilinçaltımızda birer bomba gibi patlayıveriyor...

Sonra da algılarla büyütülen gizli öfkemiz evlerimizde, işyerlerimizde, okullarda ve hatta tatil bölgelerindeki otellerin “duvar”larına yansıyor... Teröre öfkeyle, şiddete isyanla ve şehitlere kahırla...

İşte örgüt lideri!..


Erzurum’da bir inşaatta çalışan işçilerden biri de bilinç altına yansıyan benzer bir algıyı üç harfle “duvar” üzerinden dışa vurmaya çalışınca, kent adeta “savaş” alanına dönmüş!..

Çalıştığı inşaatın duvarına “HMT” yazmaya çalışmış garip işçi... Yani halt etmiş!!! Patronla işçi arasında “yazarım-yazamazsın” tartışması öyle büyümüş ki, diğer işçiler ve mahalleli de karışınca, kavga çatışmaya dönüşmüş...

HMT’nin “siyasi olarak algılanacağı”ndan yakınan patronun itirazıyla çevreye yayılan kavgada pompalı tüfek ve tabanca da kullanılmış...

Kavganın görüntüleri dehşet içeriyordu... Yüzlerinde öfkenin şiddetini taşıyan sopalı insanların taarruzu, yerde yatan yaralılar, cop ve biber gazıyla çatışmayı durdurmaya çalışan polislerin çabası ve çevreye yayılan korku ile kaos...

Polis, sonunda “HMT”nin ilk eylemini güçlükle bastırmış!.. Yaralılar hastaneye götürülmüş, çok sayıda “HMT” yandaşının yanı sıra örgütün ilk eylemini kırmaya çalışan vatansever patron ve adamları da karakolda ifadeye çekilmiş...

Sonunda “HMT”nin lideri olmakla suçlanan işçi, örgütün “duvar”a yansıyan ilk sloganının içeriğini “itiraf” etmek zorunda kalmış; “Hamit!..”

Grafitinin ölümü!..


Bu ilginç ve de çok düşündürücü olayın gerisini gazetelere dün yansıyan haberlerden okuyalım;

“Olay, Yakutiye İlçesi, Kurtdere Sokak’ta yapımı süren bir inşaatta meydana geldi... Bir işçi inşaatın üst katına ‘Hamit’ olan isminin sessiz harfleri olan HMT’yi yazmak istedi. İşveren ise buna siyasi olarak algılanacağı gerekçesiyle izin vermedi. İşveren ile işçi arasında başlayan tartışma diğer işçilerin de katılmasıyla kavgaya dönüştü. Mahalle sakinlerinin de katılmasıyla taş, kürek ve sopaların kullanıldığı kavgaya polis müdahale ederek tarafları güçlükle ayırdı. Yaralanan Hikmet K., Cihat G. ve Fuat G., hastaneye götürüldü. Olayla ilgili bir pompalı tüfek ile bir tabanca ele geçirildi. Kavgaya katılanlar gözaltında...”

“Grafiti”ciliğe de “aman haaaa” dedirtecek bu olaydan iki ders çıkartılabilir;

Türkiye’yi adeta esir alan ve şiddet yorgunu haline getiren terör olayları, masumlar üzerinde öyle algılar ve tahribatlar yaratıyor ki, insan iletişimi “üç harf”in hassasiyetinde bazen bir bomba gibi patlayabiliyor...

Gelelim diğer derse; aman siz siz olun, bu günlerde sevgilinizle kendinizin adlarının baş “harf”lerini ağaçlara bile kazımayın!.. Ne olur ne olmaz!!!


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac