YENİ ÖĞRENDİM

İYİ DÜŞÜNÜN, YAZLIK SARAY ERDOĞAN'a YETMEYEBİLİR

Cumhurbaşkanı olarak ilk Turgut Özal'ın aklına gelmişti.
Başka ülkelerde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin de bir yazlığı olmalıydı.
Bu nedenle Türkiye'nin en güzel yerlerinden Gökova'da uygun bir alan arandı.
Bölge bizzat Özal tarafından birinci derece sit alanı ilan edildiği için “istenilen bir yere” bina inşa edilemiyordu.
Sonunda Okluk Koyu'nda yıllar önce inşa edilmiş bir bina bulundu, satın alındı ve evin kapladığı alana uygun biçimde 2 katlı, üç odalı 230 metrekarelik bir bina inşa edildi.
Özal, eşiyle birlikte burada tatilini geçirdi, Okluk'un eşsiz lacivert sularında denize girdi.
Özal'dan sonra Cumhurbaşkanı olan Süleyman Demirel de Ahmet Necdet Sezer de Abdullah Gül de burayı hiç kullanmadı.
Tayyip Erdoğan ise Okluk Koyu'ndaki Cumhurbaşkanlığı Konutu'nu kullanma kararı aldı.
Ancak Özal'ın kullandığı, diğer cumhurbaşkanlarının ise hiç gitmediği bu konut, Erdoğan için yeterli görülmedi.
Saraylara alışık olan Erdoğan talimat verdi. Bölgede hummalı bir çalışma başladı.
Öncelikle “güvenlik” çok önemliydi.
Yüzlerce ağaç kesildi. 4 metre yüksekliğindeki duvarlarla 13 bin 166 metrekarelik alanın etrafı çevrildi.
Özalların yetindiği 230 metrekarelik iki katlı 3 odalı bina yıkıldı ve yerine 4 ayrı bloktan oluşan 3'er ve 4'er katlı 4 bina yapıldı.
Bu binaları, Ankara'daki 1000 odalı sarayla, hemen yanına Erdoğan Ailesi'nin oturması için tahsis edilen 250 Odalı küçük sarayın inşaatını yapan Rönesans Grubu inşa etti.
Yazlık saray kompleksi içinde tenis kortu da var.
Okluk Koyu da baştan başa yenilendi. İskeleler yapıldı. Bu iskelelerden biri Savarona gemisinin yanaşabileceği biçimde planlandı.
Yaklaşık 4 bin metrekare kapalı alana sahip olan 4 ana blokta hobi, eğlence, SPA alanları var.
Bir dinlenme evi, personel lojmanları, iki nizamiye yapısı, gül bahçesi de yazlık sarayın diğer özellikleri.
İnşaatı neredeyse bitme aşamasına gelen yazlık saray büyük olasılıkla önümüzdeki yaz mevsiminde Erdoğan Ailesi'nin hizmetine sunulacak.
Tabii, bilemiyorum artık, 200'ün üzerinde odası olan bu yazlık saray Erdoğan ve ailesi için yeterli olacak mı?

BUNU YAZMAK GEREK

ERDOĞAN'ın YAZLIK SARAYINDAN FOTOĞRAFLAR

Marmaris Gökova'daki Okluk Koyu'nda yapımı bitmek üzere olan Cumhurbaşkanlığı yazlık sarayı çok büyük güvenlik önlemleri ile korunuyor.
Eskiden bölgede tatile çıkanlar neredeyse Cumhurbaşkanlığı yazlık evinin olduğu yere kadar gidebiliyordu.
Erdoğan burada bir yazlık saray yapılması emrini verince bütün yollar kapatıldı.
Bölgeye kimse sokulmamaya başlandı.
Jandarma arazinin çevresini sararak koruma altına aldı.
Yazlık saray inşaatında çalışan işçiler de çok sıkı güvenlik soruşturmalarından geçirildi.
İnşaat alanına getirilen işçilerin fotoğraf ve video çekmelerine de yasak konuldu.
Bu nedenle işçiler inşaat alanına girerken cep telefonlarına da el konuldu.
Buradaki fotoğraflar medyada “içerden çekilmiş” fotoğraflardır.
Tabii güvenlik önlemleri nedeniyle zor koşullarda çekildi bu fotoğraflar.

CANIMI SIKAN ŞEYLER

SABİHA GÖKÇEN OTOPARKINDA HİZMET ADI ALTINDA “GÜLER YÜZLÜ” TUZAK

Hafta içinde bir yolcu karşılamak için Sabiha Gökçen Havalimanı'na gittim.
Havaalanının otoparkının kapısında “10 dakikaya kadar ücretsiz” yazıyor.
Hesapta yolcu karşılayanlara veya uğurlayanlara bir hizmette bulunuyorlar.
Ama insaf yani.
O otoparkta 10 dakika içinde aracınızı bırakacak yer bile bulamıyorsunuz. Eğer bir hizmet sunulacaksa ücretsiz otopark süresinin hiç olmazsa bir saat olması gerek.
O zaman bir işe yarar.
Tabii kimse “10 dakika ücretsiz” çağrısına kulak asmıyor.
Yolcu karşılayacak olanlar alana iki kilometre uzakta yol kenarına park edip uçaktan inen yolculardan gelecek telefonu bekliyor.

MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

CHP'de EN MERAK EDİLEN İLÇE ŞİŞLİ

Yerel seçimler için heyecan yükselmeye başladı.
Önemli merkezlerdeki AKP adaylarının belli olmasından sonra gözler muhalefette.
Sanıyorum AKP – MHP birlikteliğinin olası sonuçlarına göre CHP ve diğer muhalefet partilerinin plan ve stratejileri de ortaya çıkacak.
CHP açısından bir de kazanılması kesin gibi görünen yerler sorunu var.
Buralarda CHP açık ara kazanacağını biliyor tabii de, bu kez de “aday kim olacak?” kavgası var.
Öyle ya, kazanmak kesin olunca adaylık da çok cazip.
Bu yerlerden bana göre en önemlisi İstanbul Şişli.
Şişli'nin diğer kesin kazanılacak yerlerden farkı Mustafa Sarıgül adı.
Şişli'de yıllarca başkanlık yapan Mustafa Sarıgül geçen yerel seçimlerde CHP'nin ısrarlı talebi üzerine partisi DSP'yi bırakıp büyükşehir adayı olmuştu.
Büyükşehir'i kazanamayan Sarıgül Şişli'den de olmuştu.
Sarıgül şimdi eski güçlü günlerine geri dönmek için Şişli'ye yeniden aday olduğunu söylüyor.
Hatta söylemekle kalmıyor, “Karar verildi, aday benim, zaten CHP beni göstermese bile yine aday olur ve kazanırım” diyor.
Mevcut başkan Hayri İnönü de genel merkezin kendisini aday göstereceğini anlatıyor her yerde.
Bana Sarıgül aday yapılmayacak gibi geliyor.  Sarıgül için çok zorda kalınırsa başka bir ilçe teklif edileceği dedikoduları duyuyorum.
Genel merkez İnönü'nün de partiyi riske sokacağını düşünüyor.
Bu durumda beklenmedik biçimde “üçüncü” bir ismin Şişli'de aday yapılması sürpriz olmaz.
Eğer üçüncü bir kişide karar kılınacaksa bana göre en iyi aday Dursun Çaltı'dır.
Daha önce Şişli'de ilçe başkanlığı da yapmış olan Çaltı, dürüst bir işadamı ve siyasetçi olarak tanınıyor.
Maddi hiçbir kaygısı da olmayan Çaltı'nın farklı bir aday olarak çok ilgi çekebileceğini tahmin ediyorum.

https://twitter.com/can_atakli_