KİRLİ SAVAŞIN VAHŞİ YÜZÜ...
Basında birkaç gündür üzerinde askerî üniforma olan, elleri kelepçeli, saçı başı dağılmış bir adamın fotoğrafı yayımlanıyor...
Ukrayna lideri Zelenski'nin böbürlenerek "yakaladık" dediği bu kişi Ukrayna'da Rus yanlısı bir muhalefet partisinin lideri olan Viktor Medvedçuk'tan başkası değil...
Rusya lideri "Putin'in kızının vaftiz babası" olduğu belirtilen Ukraynalı siyasetçinin medyaya yansıyan fotoğrafı, herhalde Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın en kansız görüntüsü olmalı!..
Zelenski'nin, Rusya'daki Ukrayna askerlerine karşı "takas" olarak kullanmak istediği Putin'in arkadaşına kötü davranıldı mı bilinmez ama, Medvedçuk'un o bitkin fotoğrafının perde gerisinde, kirli bir savaşın vahşet görüntüleri de gizleniyor!..
Evet; 2000 yılından sonra özellikle "Arap Baharı" zırvası ile Orta Doğu'ya dayatılan kan-şiddet ve işgalde çok acı görüntüler yansıdı medyaya...
Emperyalizmin kiralık militanları, Orta Doğu'daki "böl-parçala-yönet" stratejisine hizmet ederken, sadece Arap ülkelerinin rejimleriyle (yani Saddam'la, Muammer Kaddafi ile ya da Beşar Esat ile) savaşmadılar...
Bu üç Arap ülkesindeki işgal taarruzunda ne ABD destekli koalisyon güçlerinin Irak-Libya ve Suriye ordusuyla çatışması öne çıktı, ne de uçakların-tankların-ağır silahların kan kustuğunu gösteren savaş manzaraları...
Savaşın kirli yüzünün en kanlı görüldüğü coğrafyayı da oluşturdu bu ülkeler...
Çünkü önce El Kaide, sonra da IŞİD; Irak'ın ardından Libya ve Suriye'nin de insansızlaştırılarak "böl-parçala-yönet" stratejisine müsait hale getirilmesi için vahşeti ve korkuyu egemen kılmaya çalışmışlardı...
İşte bu yüzden savaşta hiçbir etkileri olmasa da, asıl hedef masum siviller olmuştu...
Alevi-Sünni kavgasının da kışkırtıldığı bu coğrafyalarda, El-Kaide'nin toplu katliamlarından sonra, IŞİD'in vahşeti, insanları canlı canlı damlardan atmak, su kaynaklarında boğmak caddelerde-meydanlarda ellerini-kafalarını kesmekten ibaret değildi...
İki Türk askerine de yapıldığı gibi, insanları canlı canlı yakmaktan da geri durmadı bağnazlığın utanç verici vahşet figüranları...
Diyeceksiniz ki, tüm bu rezaletin Ukrayna-Rusya Savaşı ile ne ilgisi var?..
BİR KENTTE 22 BİN KAYIP...
Gerek 1979-1989 arasında Afganistan ile giriştiği savaşta ve gerek daha sonraki Çeçenistan çatışmasında ağır yaralar alsa da, Rusya'nın, Amerika ve Çin'den sonra dünyanın en büyük savaş gücüne sahip olduğuna inanılırdı...
Oysa Rusya, son iki aydır bir lokmada yutulacağı ileri sürülen Ukrayna'ya karşı mücadelede büyük kayıplar veriyor...
Rus ordusunun o devasa kara-hava gücüne ve donanımlı zırhlı birliklerine rağmen Kiev kuşatılamazken, Putin'in ordusu Ukrayna'nın başka kentlerinde büyük bir savaş yürütüyor...
Türk medyasında; Rus ve Ukrayna taraftarlığı artsa da, herkesin ısrarla gözden kaçırdığı bir gerçek var ki, kirlilik denince Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmada yaşananlar da El Kaide ve IŞİD'in Irak, Libya ve Suriye'de yaptıklarının yanında az değil...
Çünkü sivilleri vuran vahşet başka versiyonlarıyla Ukrayna'da öylesine utanç verici manzaralar ortaya çıkartıyor ki, savaşın iğrenç kirliliği tartışılırken, bağnazlık ve ilericilik arasındaki çizgi de sarsılıyor, Doğu ile Batı arasındaki "uygarlık" saptamaları da...
Baksanıza; yaşanan yıkımlara ve vahşete rağmen 50 güne varan savaşın galibi belli değil...
Ukrayna'da ağır bir fiziki kayıp var ki, kentlerin alt yapısının yanı sıra, askerÎ donanımı da ağır tahribata uğramış...
Saldırılarda ağır kayıp veren Rusya'nın Ukrayna'yı işgali tam olarak gerçekleşmezse de, stratejik liman bölgesi Mariupol gibi bazı kentlere yönelik saldırılar var ki, sadece şehirleri yerle bir etmiyor, yıkılmış caddelerde ve sokaklarda insanlığı da sırtından hançerliyor!..
VAHŞET, İŞKENCE, UTANÇ!..
Ukrayna'nın yıkılan kentlerinde IŞİD'in El Kaide'nin, Suriye-Irak ve Libya'da yaptığı gibi kafa kesilmiyor, insanlar canlı canlı yakılmıyor ama, medyaya yansıyanlar mide bulandırıyor!..
Katliam derseniz; işte Ukrayna'da yaşananlar da Orta Doğu'da emperyalist taarruza uğrayan üç ülkede yaşananların yanında hiç de az değil... Çünkü sadece Ukrayna'nın Mariupol kentinde en az 22 bin sivilin öldürüldüğü yazılıyor... Ağır bombardımana maruz kalan Gostomel ve Buça gibi kentlerde de durum farklı değil...
İşte bir doğum evi ile tiyatronun da vurulduğu Mariupol'un belediye başkanı "şehrin altı, üstü ceset dolu" diyerek kahredici bir drama dikkat çekiyor...
ABD Başkanı Biden, Ukrayna'da yaşananları "soykırım" olarak nitelerken, Putin'e yönelik "savaş suçlusu" iddiaları da artıyor...
Moskova iddiaları yalanlayarak, bazı hedeflerin aslında kamufle edilmiş askerî alanlar olduğunu öne sürüyor...
Ukrayna kentlerinde kimilerine göre Rusya'nın, kimilerine göre de "milliyetçi Ukraynalı milisler"in yol açtığı saldırılar özellikle sivilleri hedef almaya devam ederken, bazı kentlerin sokakları ve caddelerine yansıyan videolar IŞİD vahşetini andırıyor, insanlığı can evinden vuruyor...
Ukrayna'dan yansıyan işkence görüntülerini izlemek yürek istiyor... Kurbanlar arasında kadınlar ve çocuklar da var;
Büyük bölümü "Neo Naziler tarafından" yarı çıplak ağaçlara, direklere bağlanmış kırbaçlanan, dipçiklenen, dövülen, aşağılanan insanlar ve bazıları yerlerde tekmelenen, öldüresiye dövülen sivillerin neredeyse her sokaktan yansıyan çığlıkları sosyal medyaya videolardan yayılıyor...
Ukrayna hükümetine göre işkence uygulanan kişiler yağmacı, bağımsız kaynaklar ise "kurbanların Rusya yanlıları olduğunu" duyuruyor...
Gerekçesi ne olursa olsun; tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye'de de Rusya ile Ukrayna taraftarlığının görmediği ya da yansıtmaktan kaçındığı işkence manzaralarının ortasında sadece insanlık vuruluyor...
Velhasıl Ukrayna'da bir savaşta siviller kasıtlı olarak katlediliyor, büyük bölümü ise sokaklarda, meydanlarda utanç verici işkencelere maruz kalıyor...
Ve savaşın içerisinde rotasını kaybeden kirli şiddet; kan ve öfkenin ortasında, siviller üzerinden insan haklarını katletmeye devam ediyor...
Kirliliğin bu kadar arttığı bir savaşın galibi de utansın, mağlubu da!..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac