KÜRESEL CENDERENİN DEHŞETİ!..
Yoksulluk, işsizlik ve açlık... İnsanlığı mahveden buhran derinleşiyor da, kaosun asıl kaynağı nedir acaba?..
İki yıl önce tüm dünyayı kasıp kavuran ve halen (Asya ülkelerinde günlük 260 binden fazla yeni vakaya rastlanan) Korona salgını mıdır ekonomik çöküşün tek sebebi?..
Yoksa kendini teknolojik dönüşüme kaptıran insanlık, dünyanın her tarafında bir (tüketim toplumu) yaratarak, giderek büyüyen harcamaların altında mı eziliyor?..
Ya da bütçelerinin neredeyse yüzde 50'sini savunma sanayisine, sınır işgallerine karşı teyakkuzda olmaya ve yeraltı kaynaklarının işgali nedeniyle başka ülkeleri hedef almaya harcayan ülkelerin savurganlığı mı tüm dünyayı ekonomik kaosta tutuyor?..
Yukarıdaki üç sorunun sebebi de, yanıtı da bellidir...
Her coğrafyanın kendine özgü lokal ekonomik çıkmazları olsa da, dünyanın bütün ülkeleri ekonomik kaosun cenderesinde enflasyonla mücadele ederken, son bir yılda zıvanadan çıkan pahalık tüm toplumları derinden vuruyor...
Rusya'dan Almanya'ya, İtalya'dan Amerika'ya kadar yüksek enflasyon yüzünden gıda maddelerinin fiyatları fahiş oranlarda artarken, bir yandan da toplumsal kaos büyüyor, yoksulluk ve işsizlik artıyor...
Peki, neden ve nereye kadar bu karanlık gidişat?..
/////////////////////////
AKP, KRİZİ DERİNLEŞTİRİYOR...
Dünyayı neredeyse ekmeğe muhtaç eden gerekçeler yalnızca Korona salgınının (yaşamı durdurması, üretimi vurması, sağlık harcamalarını arttırması) ve tüketim toplumu furyası ya da devletlerin bütçelerinin önemli bölümünü savunma sanayisine harcaması olmamalı...
Ülkeler bir taraftan teknoloji çöplüğüne dönüşürken, diğer taraftan dünyanın doğası, havası ve suyu hızla kirleniyor, tarım alanları yok ediliyor, ormanlar tükeniyor, denizlerde balıklar bitiyor, sulanacak araziler, ekip biçilecek ovalar küresel ısınma ile birlikte küresel kirliliğin de baskısı altında büyük bir erozyon yaşıyor...
Suçlu doğa değil elbette... İnsanlık dünyanın her tarafında, kendi ayağına kurşun sıkıyor vesselam...
Türkiye'nin kendine özgü AKP kaynaklı yanlış sosyo ekonomik politikaların getirdiği büyük krizleri var ama, hiç kuşkusuz Anadolu coğrafyası da dünyayı sarsan küresel ekonomik çıkmazın ağır darbelerinden etkileniyor...
Yalnız Türkiye değil, dünyanın her tarafı borç batağında, devletler bütçede büyük açıklar veriyor, toplumların ulusal gelirlerden payları azalıyor, gelir-gider dengesizliği, yoksulluğu artırıyor ve bu arada dünya kendini hızla tüketmeye devam ediyor...
Türkiye'nin politik çıkmazları, ihale vurgunları, yandaşların zenginleşmesi ve gelir dağılımındaki bozukluklar elbette ekonomik krizi tetiklemeye devam ediyor...
Ve en vahimi de, tüm dünyada gıda maddelerinin üretilmesi açısından ciddi sorunlar yaşanırken, bir dönem "kendi kendine yeten 7 ülkeden biri" olan Türkiye'deki fahiş fiyat politikası belki de dünya ülkelerinin büyük bölümünü geride bırakıyor...
Enflasyon milleti iyice boğarken ve işte durmayan zamlar yoksulu isyan ettirirken, bazı gıda fiyatlarındaki "son bir yıllık değişimler" dünkü gazetelerin manşetinde adeta çığlık atıyordu;
Mayıs 2021'de 2 lira 90 kuruş olan 1 kilo sütün fiyatı 7,5 liraya, 1 lira olan ekmek 3.5 liraya, 25 lira olan 900 gram peynir 50 liraya, 50 lira olan bir kilo kıyma 110 liraya, 16 lira olan 30'lu yumurta 30 liraya yükselmiş...
Türkiye'de tüketimi en çok artan makarnanın fiyatı ise bir buçuk liradan 8 liraya fırlamış...
İşte dün bir gazete, velilerin artık çocuklarının beslenme çantalarına makarnadan başka bir şey koyamadıklarına dikkat çekmişti...
////////////////////////////
TÜRKİYE, ÇÖKÜŞ ve ÇIKIŞ!..
Evet; Türkiye'de birkaç gıda maddesinin "bir yıl içerisindeki fiyat değişimi"yle de görünen zam ve fahiş fiyat politikası, yazının başında dikkat çektiğimiz dünya genelindeki küresel krizden de etkileniyor olmalı...
Ancak Türkiye vahim durumda da, dünyanın diğer ülkeleri bolluk bereket içerisinde göbek atmıyor...
İşte "Uluslararası Finans Enstitüsü"nün küresel borçla ilgili raporu dünyayı sarsan batağa dikkat çekmiş...
Küresel borçlar yılın ilk çeyreğinde 3.3 trilyon artarak 305 trilyon doları aşmış ve tüm zamanların en yüksek rekoruna ulaşmış...
İç ve dış borçların 220 trilyon doları Amerika, Avrupa ve Çin'e aitmiş...
ABD 85 trilyon dolarla borç batağında zirvedeymiş... Çin'in borcu 60 trilyon doları aşmış...
Tüm dünyada hane halkına ait borçlar 96 trilyon doları aşarken, tüm bu krizin içerisinde (bir de AKP'nin yanlış ekonomik politikaları nedeniyle) derinleşen sarsıntı yüzünden Türkiye'nin borcunun da 450 milyar doları aştığı tahmin ediliyor...
Evet; tüm dünyanın borç batağında olması, gıda sıkıntısının toplumları vurması, işsizlikle birlikte yoksulluğun küresel cendereye dönüşmesi (Türkiye gerçekleri açısından) AKP'yi tabii ki haklı ve masum çıkarmıyor...
Ancak tüm dünya "Koronanın ekonomiyi sarsması, tüketim toplumu furyasının insanlığı şımartması ve silahlanmaya para harcarken, gıda maddelerinin azalması konusunda nasıl bu kadar çaresiz kaldı" sorusunun yanında, Türkiye'yi ilgilendiren en önemli soru da dikkatlerden kaçmasın;
Koca Anadolu nasıl olur da "dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden biri" olmaktan uzaklaştı acaba?..
AKP gitse bile, bu ülkeyi toparlamak hiç de kolay olmayacak...
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac