MECLİSE EN AĞIR BOMBA!..

“Yüce Meclis… Halkın Meclisi… Türkiye Büyük Millet Meclisi, parlamento…”  Ve de “milletin kürsüsü...”
“Saygın milletvekilleri, halkın temsilcileri, vekil vükelalar, mebus efendiler” vs.
İşte o yüce Meclis’in duvarlarında, “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” de yazıyor... Yani orada “milletin temsilcileri” çalışıyor...
Türkiye’nin kalbi Ankara’da, milletin kürsüsüne ve vekillerine yönelik ne güzel tanımlamalar değil mi bunlar?.. Bir ülkenin tüm etnik, siyasi ve kültürel dokularını bünyesinde toplayan Meclis ülkeyi yönetiyor, millete yön gösteriyor çünkü...
İşte o TBMM, Fethullahçılar’ın 15 Temmuz 2016 kalkışması sırasında çok ağır saldırı altındaydı... FETÖ’cülerin uçaklardan attığı bombalar ne yazık ki orayı da hedef aldı... Binalar sarsıldı, duvarlar yıkıldı, çatılar çöktü orada...
Yani halk vuruldu aslında darbe girişimi sırasında, milletin Meclis binasında... En vahimi de cumhuriyet de yaralandı orada; zalimce, barbarca ve pervasızca!..
Velhasıl AKP’nin Meclis’teki yasalarla büyüttüğü ve devlet kadrolarını açtığı cemaat var ya, kendisini palazlandıran çok önemli bir merkezi vururken, milletvekillerini de yok etmek istedi…
Peki; TBMM’de sandalyeleri işgal eden iktidar milletvekillerinin Anayasa görüşmeleri sırasında, iğrenç bir üslupla sürdürdükleri saldırılar en az FETÖ bombaları kadar yaralamıyor mu Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi’ni?.. Milletin bağrına en ağır bomba değil mi bu?..
Baksanıza; günlerdir adları ne yazık ki “vekil” olan şahısların, cahil sokak çocuklarının bile uzak duracağı seviyesiz bir üslupla muhalefet üzerinde adeta terör estirmesini ve tüm ülkeyi dehşet içinde bırakmasını izliyoruz hep birlikte!..
Aileler artık Meclis görüşmelerini izleyemiyor televizyonlardan!.. Vekillerin o saldırgan, kimi zaman küfürlerle ve açılan pankartlarla yüz kızartıcı hale gelen görüntüleri ekrana gelirken, anneler artık çocuklarının gözlerini kapatmak zorunda kalıyor!!!  
Çünkü orada günlerdir zavallıca küfürler, yumruklar, ağır hakaretler uçuşuyor havada… Ülke için, ulus için, siyaset için ve büyük bir mücadelenin ardından kurulan TBMM açısından utanç ki ne utanç?.. Vahim ki ne vahim?.. İğrenç ki ne iğrenç?..
 
‘KÖPEK’ SİYASETİ!..
 
Herkes farkında; ne yazık ki “seviye” günlerdir yerle bir Meclis’te... 
TBMM’ye ve siyasete hiç yakışmayan görüntüler tüm ülkeyi kahrederken, devleti yöneten siyaset anlayışı da nihai hedefine (!) varabilmek için Meclis’teki vahim saldırıları yalnızca izlemekle yetiniyor...
İşte kimilerinin iyice zıvanadan çıktığı bu süreçte, siyasetin saygınlığı da ne yazık ki yerle bir oluyor Meclis’te;
Twitter’dan CHP milletvekillerine “köpek” diye küfür eden dönek zavallılar mı dersiniz, yoksa yüce Meclis’in ortasında hiç utanmadan “köpek giremez” yazılı  pankartlar açan kadın vekiller mi?..
CHP’li kadın vekillerin boğazına sarılanlar mı dersiniz, yoksa kürsüden, Meclis’in ortasından, kulislerden, yandaş kanallardan ve sosyal medyadan ağza alınmayacak küfürlerle CHP’li vekilleri tehdit edenler mi?..
Meclis’in itibarı hiç bu kadar darbe almamıştı... Halkın kürsüsü hiç bu kadar aşağılanmamıştı...Milletin sığınağı sokak ağzının zavallılığında hiç bu kadar hırpalanmamıştı...
Baksanıza; Meclis’ten günlerdir küfürler, hakaretler yükseliyor, saldırı görüntüleri yansıyor ve CHP’li vekiller can güvenlikleri tehdit altındayken, cumhuriyetin dönüştürülmesi tuzağına direnmeye çalışıyor...
İşte bu manzara şu gerçeği de özetliyor; Cumhuriyeti kuranlar ve savunanlar Kurtuluş Savaşı dönemlerinde bile bu kadar saldırı ve tehdit altında kalmamıştı... Meclis hiçbir dönemde, hiç bu kadar edep ve terbiye dışına çıkartılmamıştı!..   
Atatürk’ün Meclisi’nde “köpek” küfürleriyle akıllarınca hakaret yağdıran AKP’lilerin tarihe geçen bu utanç verici zorbalığı yalnızca “ahlaklı politika” için bir rezalet tablosu  değil, aynı zamanda dayatılan bu siyasi baskı “yeni Anayasa”ya yakıştırılan “tek adam faşizmi” tanımlamasının ne kadar haklı olduğunu da ortaya çıkartmıyor mu?..
 
TBMM’NİN SEVİYESİ...
 
Evet; tarihin hiç bir döneminde ve hiç bir çalkantılı süreçte bu kadar kirletilmemişti “yüce Meclis...” 
Seviyesi bu kadar düşük; küfürle direnerek ve halkın vekillerini “köpek” diye aşağılamaya çalışan iktidar şımarıklarınca hiçbir zaman bu kadar pervasızca işgaledilmemişti “halkın Meclisi...”
İşte bu Meclis’te bir grup vatansever “yeni anayasa” zorbalığına direnirken yalnızca küfür, hakaret ve saldırı altında çabalamıyor, aynı zaman da “Meclis’i yenileriz” diyen AKP’lilerce erken “seçim”le de tehdit ediliyor...
Başta Deniz Baykal olmak üzere tüm CHP’liler iktidarın bu tehdidine rest çektiler ama bizim de “seviye” açısından köklü bir önerimiz var; 
“Köpek”li pankartlarla, iğrenç küfürlerle ve dayak zorbalığıyla Meclis’i saldırı ve hakaret arenasına çevirenler bu milleti temsil etmeye hiç mi hiç yakışmıyor…
O halde hiç beklenmeden, hemen seçime gidilsin... Meclis kadroları acilen değişsin ki, siyasi seviye daha da aşağılara çekilmesin ve yasa yapması, milleti kalkındırması gereken siyaset daha fazla kirlenmesin...
Ve de erken seçime bir an önce gidilsin ki; “Yüce Meclis” ağzından “köpek”i düşürmeyen, küfürle salyalar saçan zavallılardan bir an önce kurtuluversin...


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac