NİHAT BİN HATİPOĞLU SEÇİMİ YORUMLUYOR

Ramazan boyunca ATV’den 80 bin TL alan, “ekstrası” 6-8 bin civarındaki, BOPİSTAN’ın duygusallığıyla ünlü din hocalarından Nihat bin Hatipoğlu’nu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kendisine özgü o eşsiz üslubuyla değerlendirmesi için aradık. Bizi kırmadı. Önce biraz soğan doğrayarak gözlerini yaşarttı. Akabinde boğazını temizleyerek anlatmaya başladı:

“Seçim sonucu açıklanır açıklanmaz bütün AK’lar mutluluktan hüngürdeyerek ‘Ya Rabbiii!.. Hikmetin sual edilmez çarpma bizi! Bin Kılıçdaroğlu ile Bin Bahçeli’yi muhalefette daim; gösterdikleri çatı adayı Ebu Ekmeleddin’i naim; Eşsultanımız 1. El Recep’i kaim; trafolardaki kedileri damlardan, vatanseverleri meydanlardan saim eyle. Binlerce kez hülooo sana! Amiiin…” diye haykırıyorlardı. Öylesine coşuyorlardı ki Ulaştırma Nazır’ı Ebu Lütfi bin Elvan’ın 3’üncü havalimanına Eşsultan 1’inci El Recep’in adını vereceklerini ilan etmesini “Deh de gidelim! Çüş de duralım!” sloganıyla karşılıyorlardı. Nazır bin Elvan bu tablo karşısında gözyaşları döküyor, mendiliyle önce burnunu sonra gözlerini siliyordu “Onun hakkı… Çok emeği var” diyordu.

MUAZZEZ ERSOY’DAN ÖVGÜ

AK’lar kafalarını yanlarına sallıyor, ellerini göğe açarak hıçkırıyorlardı. Tesadüfen oradan geçen şarkıcı Muazzez Ersoy lafa karışıyor, yarı aygın, yarı baygın bakışları, titreyen dudaklarıyla ‘Kasımpaşa’dan çıkan bir aslan, yiğit bir yürek ve çok kıymetli büyük bir lider” diyordu. AK’ların hisleri şelale olmuş gürlüyordu ‘gotinin gılıyıhhh…gılııııı!...” diye böğürerek avuçlarıyla böğürlerine vuruyorlardı. Aralarından biri İçişleri Nazırı Ebu Efkan bin Ala’nın laklak-ı azümüşşanını tekrarlayınca kendilerini yerlere atıyorlardı. O kutsi lakırdı, Firdevs cenneti bahçelerinin sanki kokusunu taşıyordu. Eveeet… Bin Ala bunu cennet-i ala’dan duyumsamıştı şüphesiz. İmdi AK’lar da defalarca yineliyordu: ”Peygamberimiz gurura kapıldı ama biz kapılmayacağız!” Haşaaa!.. Kibrin zerresini nefsinde barındırmayan pir-u pak Eşsultan 1’inci Recep de kendine hakim olamıyor sitemle “Peygamber Efendimizi de desteklemeyenler oldu.” Diyordu.

SİBEL CAN’A 1 OY

Ebu Kemal bin Kılıçdaroğlu bunu işitince güceniyordu. El Devlet bin Bahçeli’yi arıyor “Gördün mü ya Devlet bin Bahçeli, Recep gene ne yumurtladı? ‘Daha ne yapalım bu adama?” Bin Bahçeli’nin tansiyonu yükseliyor, dondurma yeme isteği kabarıyordu. Ne ki kendisini tutuyordu “Ne olsun Ya bin Kılıçdaroğlu?! Ebu Ekmel’i bulduk! Bilseydik böyle mızmızlanacağını karşısına Sibel binti Can’ı çıkarırdık. Kadıncağızı ne camdan ne bacadan aday gösterdik. 1 oy aldı.” Diyordu. Bin Kılıçdaroğlu hüngürdüyor, mendiline sümkürüyordu “Ya Devlet, diyordu, kimseye yaranamıyoruz. O kadar uğraştık Eşsultan’ı seçtirmek için şimdi Partimden bana, istifa et ya bin Kılıçdaroğlu, diyorlar. Oysa ne istifası zafer kazandık! Zafeeerrr!” Şezlongculardan dem vuruyor, tatilcileri suçluyordu. Bin Bahçeli onu yatıştırmak için kaymaklı dondurma ısmarlıyor, evine gönderiyordu…”

Burada kesiyoruz. Bin Hatipoğlu’na bizden “ekstrası” 8 bin TL almadığı için teşekkür ediyoruz. Ayrıca Ebu Kemal bin Kılıçdaroğlu ile Ebu Devlet bin Bahçeli ve saz arkadaşlarına Eşsultan 1’inci Recep’i başımıza resmen padişah yaptıkları için “şükranlarımızı” (!) sunuyoruz. Sadece yöneticileri oldukları partilerinin değil, bütün Türk halkının kendilerinden yaptıklarının hesabını yakında soracağını belirtiyoruz.


https://twitter.com/FILIZCEMSU