ŞOK!.. PKK BUNLARI da YAPACAKTI?..

2015-2016... Terörün kara tarihi... PKK kaynaklı onlarca saldırıda yüzlerce şehit... Yani, “açılım” ihanetinin tetiklediği güvenlik sorunları ve AKP- FETÖ mücadelesi sırasındaiyice ayyuka çıkan “istihbarat zafiyeti”nin çok vahim sonuçları...
Güvenlik birimleri yalnızca şehit vermedi “açılım” sırasında, devlet tüm kurumlarıyla yıprandı, eleştirildi, asker ve polis “terör neden önlenemiyor” diye çok da tepki çekti...
Peki, ya perde gerisinde neler oldu?.. Yani önleneneylemlere ne demeli?.. Onlar hangi boyuttaydı, Türkiye son 1.5 yıl içinde canlarını feda ederek çalışan asker, polis ve korucuların çabalarıyla hangi büyük faciaları atlattıacaba?..
Tüm bu soruların yanıtı yurt genelinde ya da PKK’nın ana karargahı Kandil Dağı’na yönelik taarruzlarda değil, güvenlik birimlerinin “Küçük Kandil” dediği ve yıllardır nedense gözden kaçan, terör ve uyuşturucunun adeta “kurtarılmış bölge”sidiye tanımlanan Diyarbakır’ın “Lice” kırsalındaki operasyonlarda gizli...
Orada geçtiğimiz yıl öylesine büyük operasyonlar yapıldı ki, yalnızca Güneydoğu değil, İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalyagibi kentler de çok ama çok büyük facialardan kurtuldu!..
Eğer o bölgede yapılan operasyonlarda patlamaya hazır tonlarca bombaile patlayıcı yüklü yüzden fazla aracın büyük kentleri sevk edilmesi önlenmesiydi, son bir buçuk yılda 800’e ulaşan şehit sayısı belki de 5’e katlanabilirdi!..

LİDER YAKALANDI, KATLİAM ÖNLENDİ...

Evet; Terör kanlı sonuçlarıyla insanlığı sarsıyor... Ancak 7 Ocak 2016’da, PKK’nın bölge sorumlusu M.A.’nın Lice’de yakalanmasının ardından başlatılan “Küçük Kandil”operasyonundan elde edilen sonuçlar da en az terörün vahşeti kadar ürkütücü ve sarsıcı...
Operasyonların sonuçlarını kronolojik olaraksıralamak yalnızca PKK’nın gaflet ve ihanetle bölgede ne denli donanımlı hale getirildiğini anlatmıyor, aralıksız yapılan operasyonların “gün gün” nasıl büyük tehlikeleri bertaraf ettiğinide göstermeyi amaçlıyor;
- 8 Mart 2016: Hani ilçesi Hükümet Konağı yakınlarında, Çanakkale Zaferi’nin Yıldönümü programında patlatılması planlanan, içinde 150 kilo bombabulunan araç ele geçirildi ve çok büyük bir katliam önlendi...
2 Nisan: Diyarbakır-Bağlar’da 7 polisin şehit olduğu, 15 polis ve 12 sivilin yaralandığı bombalı aracın da Lice’den gönderildiği saptandı. İşte bu saldırı bölgenin iyice kuşatılması gerektiğini bir kez daha ortaya koydu;
Lice’de; 22 Haziran’da eylem planlanan 1 ton bomba yüklü minibüsele geçirildi. 25 Haziran’da el yapımı 300 kilo bomba, 28 Haziran’da farklı alanda toprağa yerleştirilmiş 4 adet 12 kilo büyük, 3 adet küçük tüp, 3 kilo C4 ve 26 Haziran’da ise çok sayıda silah ve mühimmatın yanı sıra 120 adet el yapımı patlayıcıbulundu...
Yine Lice’de; 2 Temmuz’da PKK’nın en büyük sığınaklarından birinde 30 el yapımı patlayıcı, 3 Temmuz’da Şenyayla bölgesinde bombalı saldırıda kullanılacağı değerlendirilen 21 araç bulundu, 20 ton amonyum nitrat, 64 el yapımı patlayıcı, 22 Temmuz’da da yola tuzaklanan 2 tonluk bombaolası bir faciaya neden olmadan imha edildi.

ESRAR VE PATLAYICI TARLALARI!..

Yalnızca Lice değil, “Küçük Kandil”in uzandığı Bingöl- Diyarbakır kırsalında ele geçirilen patlayıcılar da Türkiye’nin ne kadar büyük facialardan kurtarıldığını gözler önüne serdi... Ajansların Diyarbakır Valiliği ve Genelkurmay’danderlediği bilanço gerçekten çok vahim;
1-6 Ağustos: 4 adet el yapımı patlayıcı ve 1 adet yabancı plakalı bomba yüklü araç imha edildi.
12 Ağustos’ta; Kulp, Hazro ve Silvan kırsalında, basma düzenekli 2 adet el yapımı patlayıcı, 20 Ağustos’ta Kocaköy’de 450 kilo, 25 Ağustos’ta bir menfezin altına gizlenmiş 700 kilo uzaktan kumandalı el yapımı bomba tespit edildi...
3 Eylül: Hani ve Lice ilçeleri kırsalındaki 130 kilo, 21 Eylül’de Bingöl karayoluna tuzaklanmış 100 kilo, 22 Eylül’de Hani’de yola tuzaklanmış 2 adet bidon içerisinde çivi ile güçlendirilmiş 100 kilo el yapımı patlayıcıele geçirildi.
26 Eylül’de Diyarbakır-Bingöl karayolu Çaytepe mevkiinde karayolunun kenarına gömülü 120 kilo, 1 Ekim’de Kocaköy’de 2 bidon içerisinde 50 kilo, 3 Ekim’de Şafurnut mevkiinde yol kenarına 55 metre kabloyla bağlanmış 12 kiloluk mutfak tüpü ile tuzaklanmış patlayıcı, 5 Ekim’de Narlıca mevkiinde menfeze yerleştirilmiş vaziyette 100 kilopatlayıcı bulundu.

BOMBA YÜKLÜ YÜZLERCE ARAÇ!..

Küçük Kandil operasyonunun sonuçları yukarıda sıralanan dehşet verici tablodan ibaret değil... Son 1.5 yılda milletin habersiz olduğu öylesine etkili operasyonlar yapıldı ki, en az 100 aracın şehirlerde infilak ettirilmeside engellenmiş oldu!..
Örneğin; 13 Ekim’de, Lice ilçesi kırsalında bomba yüklü olduğu değerlendirilen 3 araç, helikopterlerle vurularaketkisiz hale getirilirken, 19 Ekim’de bombalı saldırıda kullanılacak 5 araçele geçirildi...
28 Ekim 2016’da ise Hazro’da 157 ton amonyum nitrat ele geçirildi. Ele geçirilen mühimmatla “100 binek araç”la yapılması muhtemel bombalı saldırıönlenmiş oldu.
Tüm bu operasyonlar sırasında, çeşitli suçlardan aranan onlarca şahıs yakalanırken, aralarında üst yöneticilerin de bulunduğu 100 terörist etkisiz hale getirildi.Bu militanların arasında, örgütün iki bombacısı ile bir keskin nişancı kadın terörist de vardı.
Bir yılı aşkın süren ve bölgede 26 kez sokağa çıkma yasağının da uygulandığı tarihin en büyük operasyonlarında PKK’nın finans kaynağı uyuşturucu bataklığı da büyük ölçüde kurutulurken, en az “500 milyon TL” değerinde esrar ele geçirildi...
Evet; Güvenlik güçlerinin bu çok etkili operasyonları, “istihbarat zafiyeti”suçlamalarını da önemli oranda yerle bir ediyor...
Peki; “açılım”cıların yanıtlaması gereken asıl soruşu değil mi?.. Devlet, yıllardır Irak sınırındaki Kandil Dağı’na milyonlarca lira değerindeki bombaları yağdırırken, Diyarbakır ile Bingöl’ün arasındaki bir coğrafya nasıl olduda “Küçük Kandil” haline gelebildi ki?.. Oralar nasıl olur da bomba ve esrar tarlalarına dönüştürüldü?.. 2015’ten önce orada devlet yokmuydu acaba?..


https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac