SOKAKLARDAKİ "BAŞIBOŞ" DEHŞET!..
O vahşet görüntüsü bütün Türkiye'yi bir kez daha şoka uğrattı...
Salyalar saçan Pitbull cinsi iki köpek bir çocuğu vahşice parçalarken, bir yurttaşın görüntülediği manzara dehşet vericiydi...
Kanlar içinde figan eden bir çocuk, canhıraş biçimde çevreden yardım isteyen insanlar ve o masum çocuğu vahşileşmiş bir köpeğin kanlı dişlerinin arasından kurtarmak için can havliyle mücadele edenlerin çaresizliği...
Vahşi köpek beslemeyi hobiye dönüştürürken, vahşileşmiş ortamlar yaratmaktan çekinmeyen sorumsuzların yarattığı rezaletin son manzarasıydı bu...
Antep'teki vahşet, başıboş ya da tehlikeli köpeklerin yolaçtığı bir sorumsuzluğu en acı ve en çarpıcı biçimde bir kez daha gözler önüne serdi...
Olayla ilgili medyaya yansıyan haber, sokakları tehdit eden başıboş vahşetin ve bunun arkasındaki utanç verici sorumsuzluğun boyutlarını anlatmaya yetiyor;
"Şahinbey ilçesi Beştepe Mahallesi'ndeki bir sitenin bahçesinde oynayan 4 yaşındaki Asiye, iki pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. Köpekler, talihsiz çocuğu yüzünden ve göğüs kısmından ısırdı. Çığlıkları duyan vatandaşların yardımıyla güçlükle kurtarılan çocuğun hayati tehlikesi bulunuyor.
Köpekler ise güçlükle yakalanarak barınağa götürüldü, sahipleri tutuklandı..."
Yurt genelinde köpek vahşeti!..
Antep'teki vahşet sadece toplumu tehdit eden Pitbull dehşetini değil, ülkenin bütün yerleşim bölgelerinde insan yaşamını tehdit eden başıboş köpek sorununu da bir kez daha gündeme getirdi...
Çünkü İstanbul başta olmak üzere, sokakları- caddeleri- çarşıları- parkları adete işgal eden sokak hayvanları ile ilgili de dehşet verici bir başıboşluk var...
Başıboş hayvan sorunu İstanbul'un Bağcılar, Kadıköy, Şile, Sultanbeyli, Bakırköy, Ümraniye, Ataşehir ve çevresinde de ürkütücü boyutlara ulaşmış, belediyeler duyarsız...
Kontrolsüz üreyen ve belediyelerin denetlemekten kaçındığı "başıboş köpekler" sorunu, başta çocuklar ve yaşlılar olmak üzere toplumun can güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaşırken,
bazen çok ürkütücü olaylar da yaşanıyor...
Türkiye'de avcılık adı altında yaban hayatının yok edilmesine, nesli tükenmek üzere olan hayvanlara karşı acımasız taarruza sessiz kalınan bir dönemde, (kendini sadece kedi-köpek konusunda hayvansever) olarak nitelendiren bir kesimin de görmezden geldiği, dehşet verici ölüm ve yaralanma olaylarının bazılarını anımsatmak lazım...
İşte her yıl en az 100 binden fazla köpek saldırısının yaşandığı Türkiye'de, bazı kurbanların karşılaştığı kahredici olaylar;
- Adana'da, portakal bahçesini kontrole giden Hatip Sayılgan (60), 5 sokak köpeğinin saldırması sonucu hayatını kaybetti.
-Van'ın Beyüzümü Mahallesi'nde köpeklerin saldırısına uğrayan Ruken Kolcu (6), yaşamını yitirdi...
-Kırşehir Organize Sanayi Bölgesi yakınlarında yaşayan Afgan uyruklu ailenin 4 yaşındaki çocukları Sona Sarwan, bahçede tavuklarla oynadığı sırada, zincirini koparan köpeklerinin saldırısı sonucu öldü.
-Lise öğrencisi Mehmet Özer'in (14) köpeklerin saldırısı sonucu öldüğü Kayseri'nin Hacılar ilçesinde, sokak köpekleri saldırdıkları başka bir köpeği parçalayarak yedi!..
- Ankara'da köpeklerin saldırısında ağır yaralanan 12 yaşındaki Enes Koca, hayati tehlikeyi atlattı...
- Rize'nin Of ilçesinde, 1'i Pitbull, 2'si Alman kurdu 3 köpeğin saldırısına uğrayan Huriye Kaya'nın parçalanan sol kolu dirseğinden kesildi...
- Antalya'da Pitbull cinsi köpek, market içinde saldırdığı 11 aylık Sadrettin bebeğin yanağını ve kulağını kopardı, oğlunu kurtarmak isteyen Hasan Kaçar'ı (33) ise kolu ve bacağından ısırdı...
Evet; internet aramalarında "Pitbull" diye yazdığınızda, altında "dehşet" başlıklı yüzlerce haber çıkıyor...
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da "bedelini ödeyecekler" diye tepki gösterdiği, belediyeleri göreve çağırdığı Antep'teki Pitbull vahşeti ve başıboş köpek tehdidiyle ilgili acilen etkili bir çözüm bulunması gerekiyor...
Aksine, kontrolsüz üreyen başıboş köpeklerin yolaçtığı korku ve internette pazarlanan Pitbulların vahşeti önlenemez boyutlara ulaşacak...
İstanbul valisine çağrı...
Devlet İstanbul'un Kadıköy ilçesindeki Göztepe SSK Hastanesi'nin bir bölümünü yıktı, boş alana ise 1000 yataklı devasa bir hastane yaptı...
Ancak yanıbaşında Marmara Üniversitesi'nin de bulunduğu bu hastanenin çevresinde giderek büyüyen bir başıboşluk var ki, hem insan yaşamını tehdit ediyor, hem de hastanenin işleyişine ağır darbeler vuruyor...
Dumlupınar Mahallesi'nin ortasında trafiği aksatan ve yaşamı zorlaştıran bir cuma pazarı keşmekeşi var ki, İBB'ye bağlı Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) "ambulans yolu" olarak belirlediği güzergahları tamamen kilitliyor ve ambulansların hastaneye ulaşmasını sürekli engelliyor...
Bölgedeki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte trafik ve otopark sorununun da büyüdüğü mahallede, hastaneye giden bütün güzergahlar, kontrolsüz biçimde (hatta iki şerit halinde) park edilen araçlar yüzünden tamamen kapatılıyor, yurttaşlar isyan halinde...
Yani; hastanenin çevresindeki Mandıra, Hızırbey ve Doktor Erkin caddeleriyle bölgedeki bütün güzergahlar- sokaklar işgal altında!..
Bu arada cuma pazarı esnafının yüzlerce kamyonu da bölgedeki trafiği cehenneme dönüştürüyor...
Kadıköy Belediyesi, pazarın açılış ve kapanış saatlerini kontrol etmeyince, trafik keşmekeşi akşamın geç saatlerinde bölgeyi iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor...
İBB bünyesindeki UKOME; Göztepe Süleyman Yalçın Hastanesi çevresinde, ambulansları aksatan güzergah çıkmazını görmüyor mu acaba?..
Kadıköy'de rezalet!..
Peki; İstanbul Valiliği'nin bu keşmekeşle ilgili bir sorumluluğu yok mu?..
Vali Ali Yerlikaya'ya sormak lazım;
Dünyanın hangi bölgesinde devasa bir hastane yapılırken çevresel faktörlerin yarattığı rezalet bu kadar gözardı edilir ki?..
Bir hastanenin çevresinde insan yaşamını tehdit edecek, sağlık hizmetlerini aksatacak, trafiği durduracak ve bölgeyi geçilmez hale getirecek bir başıboşluk nasıl olabilir ki?..
Hastanenin bulunduğu Dumlupınar'daki trafik kargaşasının önlenmesi,1000 yataklı bir hastaneye rahat ulaşımın sağlanması ve ambulans yollarının açık kalabilmesi için ilk etapta cuma pazarı çıkmazına acilen son verilmesi gerekiyor...
Evet; Dumlupınar Mahallesi'nde devletin yüz milyonlarca lira harcayarak inşa ettiği devasa bir sağlık merkezini işlemez hale getiren sorunlar sadece kontrolsüz-kuralsız otopark rezaleti, pazar yeri keşmekeşinden değil, aynı zamanda otorite ve denetim sorunundan da kaynaklanıyor!..
Valilik ve İBB; Göztepe SSK çevresindeki başıboşluğu ve hastaneyi kilitleyen tehdidi gidermek için insanların ambulanslarda ölmesini mi bekliyor?..
https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac