TARİH BABA'nın DEFTERİ!

Siz hiç, kendi halkını kandıran bir vali gördünüz mü?..

İstanbul Valisi işte tam da bu konuda tarihe geçti!.. Vali Bey önce, Başbakanı’nın “bela” diye nitelediği Twitter’dan eylemcilere adeta “aşk mesajları” gönderdi… “Gençler, Gezi Parkı’nda, kuş sesleri, ıhlamur kokusu ve arı vızıltısıyla huzurlu bir sabah varmış doğru mu?.. Aranızda olmak isterdim” diye yazdı…

Yetinmedi, “gönülden” özür diledi… “Ne olursan ol gel, burası ümitsizlik kapısı değil diyen Mevlana’nın çağrısıyla kucaklaşalım. Sevgi aşısı tebessümü birbirimize bolca sunalım” demeyi de ihmal etmedi!..

Sonra?.. Sonra aynı Vali Bey, “Aşırı unsurların astığı pankartları indireceğiz sadece. Gezi Parkı’na asla dokunulmayacak” diye söz vererek, polisi Taksim’e soktu. Ve o akşam, en ağır saldırı gerçekleştirildi!.. Genç, yaşlı, çocuk, engelli hiçbir ayrım gözetilmeden, insanlar adeta gaza, bibere, suya boğuldu…

Ve, Vali Bey, o gece yarısı aynen Twitter’a yazdığı gibi Taksim’e geldi ama gençlere “sevgi tebessümü” göstermeye değil, polisi “görevlerini en iyi şekilde yaptıkları” için kutlamaya!..

– Vali Bey tarihe devletin değil, hükümetin bile değil, partinin valisi olarak geçmeye hak kazandı, tebrikler…

Tarihe kazınan kolluk güçleri ve medya!

Siz hiç, kendi halkına, düşmana bile reva görülemeyecek denli ağır saldırıda bulunan polis gördünüz mü?..

Türk polisi işte tam da bu nedenle tarihe kazınmayı hak etti!.. 45 derecelik bir açıyla atılması gerektiği üzerinde yazan gaz bombalarının isabet ettiği 10’dan fazla insanın gözünü kaybettiği, kafasına plastik mermi isabet eden bir gencin öldüğü, bir diğerinin bitkisel yaşama girdiği, birçok ağır yaralı olduğu Tabipler Birliği’nin raporlarında yazıyor!..

Hele o görüntüler; saçlarından sürüklenen gencecik kızların, yüzüne iki adımdan biber gazı sıkılan insanların fotoğrafları, görüntüleri tarih babanın utanç defterine kaydedildi bile…

– Halkı korumakla görevli polisin, tekerlekli sandalyedeki yurttaşı basınçlı suyla havaya kaldırmayı başardığı fotoğraf bile, tek başına yeter aslında… Kutlarız…

Siz hiç, kendi halkını körleştirmek, aldatmakla görevli bir medya gördünüz mü?..

İşte güzide Türk medyası, tam da bu nedenle tarihteki mümtaz yerini aldı!.. Milyonların ayağa kalktığı günlerde penguenlerin ve kelebeklerin hayatını anlatan belgeseller yayımlayan, sayfalarında olayları kuşbakışı bile görmeyen, göremeyen medya, özellikle son büyük operasyonda, sabahın köründe, ne hikmetse Taksim’de, hem de dört dörtlük şekilde hazırdı!.. Molotof kokteylleri atan yüzü örtülü protestocular (!) tüm ekranlarda adeta poz veriyorlardı…

– Bu medya, kararttığı ekranları, kör baktığı sayfaları ve utanılası yandaşlığıyla, tarihte ancak bir dipnot olmayı garantiledi… Helal olsun…

Bir Başbakan ve bir halk!

Biz hiç, kendi halkının gözlerinin içine baka baka, gerçekleri tersyüz eden bir Başbakan gördünüz mü?..

Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı işte tam da bu nedenle Tarih Baba’nın kara kaplı defterinde ilk sayfaya oturmayı başardı!.. Konuşmaları, ayrımcılığı zaten ortada, söz etmeye gerek yok…

Ancaak, “Camiye ayakkabılarıyla girdiler, içki içtiler” sözü bizzat o caminin imamı tarafından yalanlandı ve ne oldu bilin bakalım? Hakkında soruşturma açıldı!.. “Türbanlılara saldırıyorlar, sürüklüyorlar” dediği dakikalarda binlerce başörtülü, Taksim’de özgürlük sloganları atıyordu!.. Namaz kılan insanları, herhangi bir provokasyona karşı solcu gençler koruyordu!..

– Başbakan, yalnızca üslubuyla bile, birinci sayfayı fazlasıyla hak etmişti zaten…

Siz hiç, böylesine bir koalisyon karşısında, tonlarca gazın, biberin altında bir milim gerilemeyen bir halk gördünüz mü?..

Bu halk, bu gençlik işte tam da bu nedenle tarihin altın sayfalarındaki yerini aldı…

– Gelecek kuşaklar onları saygı ve minnetle anacak…

Bu yazı, 13 Haziran 2013’de, Gezi Direnişi’nin son günlerinde yazılmıştı… Aradan 8 yıl geçti; dönüp bir bakın ve düşünün lütfen nereden nereye gelmişiz! Tüm olanlar artık Tarih Baba’nın defterinde yazılı, hiç unutulmayacak…

Bu asil milletin, yaşamını yitiren o güzelim gençlerin, ağır yaralanan, gözünü kaybeden genç kızların, delikanlıların, onlara kapılarını açanların önünde saygı ve minnetle eğiliyorum…

https://twitter.com/umit_zileli