WhatsApp TAKİP ALTINDA mı?

"Kurt puslu havayı sever" deyimi var ya, işte bu günlerde salgın-siyaset ikileminde yaşanan kaos sadece Corona ile ilgili kaygıları dışa vurmuyor...

Çünkü virüs salgınının milleti gerdiği bir dönemde, yalnızca Corona ile ilgili araştırma sonuçları, uyarılar ve ses kayıtları dolaşmıyor sosyal medyada...

İnternette, hükümetin başta WhatsApp gibi platformları kontrol altına alarak izleyeceği konusunda yaygın endişeler de paylaşılıyor...

Hatta gruplarda dolaşan ses kayıtlarında, AKP iktidarının kitleleri zapturapt altına almak için insanların haberleştiği internet platformlarını takip altına alacağı anlatıldı günlerce...

Olay sosyal medyada öylesine yayıldı ve infial yarattı ki, perde gerisinde neler yaşandığını öğrenmek için konuyu CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker'e sordum...

Evet; gerçekten AKP iktidarı 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'na ek bir madde koyarak, "tedbir" adı altında sosyal medya platformlarına müdahalede bulunmaya çalışmıştı...

İşte, herhangi bir haberleşme platformunun ismi anılmasa da, endişe yaratan söz konusu ek maddede şöyle deniliyordu;

"Kurum; kamu yararı gereklerini göz önünde bulundurarak, şebekeler üstü hizmet sunumuna ilişkin düzenlemeleri yapmaya, yetkilendirmeksizin şebekeler üstü hizmet sunumunun engellenmesine ilişkin tedbirleri almaya, gerektiğinde işletmecilere kurum düzenlemelerinde görülen tedbirlerin alınması için yükümlülük getirmeye yetkilidir."

İşte haberleşme kanununa konulması planlanan bu değişiklik kamuoyunda büyük infial yaratırken, sosyal medyada yoğunlaşan paylaşımlar ve tepkiler acaba nasıl sonuç vermişti?..

Hırsız, kapkaççı, çek senet mafyası gibi suçluların sokağa salıverilmesine yol açan af düzenlemesinin de yer aldığı torba yasaya konulmadı bu kanun değişikliği...

Dün sabah CHP'li Mehmet Göker'e söz konusu değişikliğin akibetini sordum... "Tepkiler o kadar yoğunlaştı ki, hükümet tasarıyı geri çekti" dedi...

Yani AKP, kamuoyunda büyüyen, "izlenecek miyiz-dinlenecek miyiz" kaygıları yoğunlaşınca, Corona günlerinde, milletin zaten canı burnundayken tasarıyı yasallaştırmaktan çekinmişti...

Peki tasarı yasalaşsaydı; adı açıkça anılmasa da, "tedbir" adı altında WhatsApp gibi platformlar gerçekten takip edilip dinlenebilecek miydi?...

Dinlenir mi, dinlenmez mi?..

WhatsApp'ın sayfasında "gizlilik ve güvenlik" konusuna dikkat çekilen bölümde, "Gizlilik ve güvenlik DNA'mızda var" sloganıyla şöyle deniliyor;

"İlk günden beri WhatsApp'ı arkadaşlarınızla iletişimde kalmanız, doğal afetlerde hayati önem taşıyan bilgileri paylaşmanız, ayrılmış aileleri tekrar birleştirmek veya daha iyi bir hayat aramaya yardımcı olmak için geliştirdik. Bazılarınızın en kişisel anları WhatsApp ile paylaşıldı, işte bu nedenle uygulamamızın uçtan uca şifreleme özelliğini geliştirdik. Uçtan uca şifrelendiğinde mesajlarınızın, fotoğraflarınızın, videolarınızın, sesli mesajlarınızın, belgelerinizin ve aramalarınızın yanlış ellere düşmesi engellenmiş olur."

WhatsApp gizlilikle ilgili sayfada, bu konudaki "güvence"yi de şöyle anlatmış; "WhatsApp, uçtan uca şifrelemesi ise gönderilenlerin sadece siz ve iletişim kurduğunuz kişi tarafından okunacağını temin eder. Aradaki hiç kimse, hatta WhatsApp bile gönderilenlerini okuyamaz. Ek bir güvenlik olarak, her bir gönderdiğiniz mesajın kendine özgün bir kilidi ve şifresi bulunur. Bunların hepsi otomatik olarak olur."

AKP iktidarının sosyal medyayı, en başta da WhatsApp haberleşmesini ve gruplaşmaları takip etmek için de yasa tasarısı hazırladığı öne sürülürken, WhatsApp neye güvenerek konuşmaların takip edilemeyeceği, görüntülerin izlenemeyeceği iddiasında bulunuyor acaba?.. Bu konuyu da uzmanına sordum...

Seyhan'a göre, "izleniyoruz!.."

Toplumdaki en önemli kaygı, gruplar arası haberleşmenin yoğunlaştığı WhatsApp'la ilgili olduğu için, bu platform çıkarılacak bir yasayla dinlenebilir mi acaba?.. WhatsApp'ın bu konudaki "güvenliyiz" iddiası doğru mu?..

Bilişim sektörünün önemli uzmanlardan biri olan CHP eski Adana milletvekili Tacidar Seyhan, şu yanıtı verdi;

"Basit bir yazılımla WhatsApp üzerindeki haberleşmeler bütün telefonlardan görülebilir. Yazışmalar eşleştirme yöntemi ile takip edilebilir ve dinlenebilir... Dünyadaki hiçbir haberleşme ve yazılım güvenli değildir. Sunucular yoluyla devreye alınan kriptolar bir başka yazılımla çözümlenebilmektedir. Hatta bu yazılımları sunan şirketlerin serverları hacklenip, oradaki bilgilerin analizini daha yapmak mümkündür. Uzman bir kurum bilgi almak istiyorsa, servis sağlayıcıların ve hizmet sağlayıcıların kendi programlarını bu kurumlara açması gerekmez. Açmasalar da dışarıdan müdahale etmek mümkündür. Bu sadece niyetle ilgilidir. Aynı zamanda cihaza ulaşılarak da telefondaki bilgiler kopyalanabilir, ortam dinlemesi yapılabilir, kameraları kullanılabilir, her tür konuşmaya erişilebilir. "

Devletin sosyal medya platformlarını takip etmek-dinlemek için yasa tasarısı bile hazırladığı tartışılırken ve WhatsApp kesinlikle dinlenemeyeceğini öne sürerken, Tacidar Seyhan'ın söyledikleri çok düşündürücü...

Seyhan'a, "Madem herkesin dinlenebileceğini söylüyorsunuz, WhatsApp bu konuda nasıl iddiada bulunabiliyor" diye sorduk, şu yanıtı verdi;

"Şirketler kullandıkları kriptolara güvenerek dinlenemeyeceklerini iddia etmektedir. Oysa dünyada dinlenemeyecek kripto yoktur. Milyarlarca lira değerindeki bu şirketler, kendilerine erişimin kolay olduğunu ve bilgi güvenliğinin kısmen de olsa yokluğunu kabul etmeleri halinde maddi değerlerini kaybedeceklerini çok iyi bilirler. Dinlenemez iddiasının altında bu kaygılar yatmaktadır.."

Evet; Seyhan diyor ki, bütün sosyal medya platformları basit yazılımlarla dinlenebilir, haberleşme şirketleri de aslında bunu bilirler, ancak takipçi ve kullanıcı kaybetmemek için bu konuda iddiada bulunmak zorunda kalırlar!..

Memleket olarak, tüm dünyada olduğu gibi Corona salgınının etkileri ile uğraşırken, sosyal medyada 15 gündür "WhatsApp takip edilecek, dinlenecek" şeklindeki kaygıların perde gerisinde işte bu gelişmeler var...

Sözün özüne gelince; AKP, Elektronik Haberleşme Kanunu'na koymayı planladığı tasarıyı geri çekti ve torba yasaya koymadı ama bu gelişme Türkiye'de takip ve dinleme yapılamayacağı anlamına gelmiyor...

Halen cezaevinde olan FETÖ'cuların, yüzlerce gazeteci, siyasetçi ve akademisyeni dinlemekten de yargılandıkları ortadayken, Seyhan'ın dikkat çektiği basit yazılımlar büyük kuşkular yaratmaya yetiyor...

İstihbarat kurumlarının her türlü dinlemeyi-izlemeyi kolaylıkla yapabildiği ortadayken, AKP neden bir kanun değişikliğine girişti anlamak da mümkün değil!!!

Anlaşılmayan diğer konuya da WhatsApp'ın açıklık getirmesinin tam zamanı?.. İlgililer belki cevap verirlerse, endişe eden kitleleri bilgilendirmiş oluruz.

https://twitter.com/FARACYAZIYOR
https://www.facebook.com/mfarac