Sezer’in Cumhurbaşkanı, AKP’nin iktidarda ve Recep Tayip Erdoğan’ın da Başbakan olduğu 2004 senesine gidelim. Bu tarihte yapılan bir MGK toplantısının konusu “Türkiye’de Nurculuk ve Fethullah Gülen’le Mücadele Eylem Planı”. Bu toplantının tutanağı geçenlerde “Bavulcu Gazeteci” diye anılan Mehmet Baransu tarafından Taraf Gazetesinde yayımlandı.
Taraf Gazetesinin 28 Kasım 2013 tarihli sürmanşetinde “Gülen’i bitirme kararı 2004’te MGK’da alındı” haberini gördük. Hükûmet yetkilileri Taraf Gazetesinde yayımlanan haberi ve belgeyi yalanlamamakla birlikte hep bir ağızdan “Bu karar yok hükmündedir, uygulamaya konulmamıştır” şeklinde açıklamalar yaptılar.
Bunun üzerine Taraf, bir adım daha ilerleyerek, bu MGK kararlarını hayata geçirmek üzere Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer’in yayımladığı genelgeleri de sütunlarına taşıdı. Hükûmetten buna da cevap gecikmedi ve “Biz o genelgeleri oyalama maksatlı yayımladık, zaten 2010’da da tüm bu belgeleri iptal ederek Başbakanlık Takip Kurulu’nu feshettik” dediler.
Taraf’ın bir sonraki adımı ise 2011, 2012 ve 2013 yıllarında, Fethullah Gülen hareketi, Nakşibendi tarikatı ve Süleymancı tarikatı mensupları ile talebelerinin fişlendiğine dair MİT belgelerini ortaya çıkarmak oldu. Hükûmet cephesinden bunun cevabı da “Evet, bilgiler MİT’ten sızmış ama güvenlik soruşturmasıdır” diye geldi.
Hüseyin Çelik, 2013 yılına ait bu fişlemelerin MİT tarafından yapıldığını kabul etti ve düzenlediği Basın Toplantısında Hakan Fidan’ı suçlamadan ve kayırıp ayrı bir yere koyarak, “Kendi insanınıza yönelik fişleme alçaklığın en büyüğüdür. Böyle bir alçaklığa AK Parti hükûmeti göz yummaz” dedi ve bu bilginin MİT içinden birileri tarafından servis edilmiş olabileceğini ekledi.
97 STK, vakıf-dernek-cemaat tarafından, "Millî İrade Platformu" imzasıyla, aslında "hükûmetin iradesi ve zoruyla" imzalatıldığı aşikar olan bir hükûmete destek metni yandaş gazetelerde yayımlandı.
Başbakan’a sıra gelince bütün bu olanlar için söyledikleri şunlar oldu:
“……Hükümeti fişlemekle suçlayanlar öncelikle bu istihbari bilgileri acaba bu adamlarınıza, bu yandaşlarınıza kimler sızdırdı. Bunu ortaya koyun. Anayasamızda bu konularla ilgili çok açık net yasaklar var. Devletin öyle mahremleri vardır ki bu bilgileri kimsenin teşhir etmeye hakkı yoktur. Bununla ilgili olarak Başbakanlık, MGK ve MİT suç duyurusu yaptı. Şimdi bakıyorum da bazı medya grupları el ele vermiş. Bunlar düne kadar yan yana gelmezlerdi. Devletin mahremini ifşa etmenin adı özgürlük değil düpedüz bu vatana ihanettir…..”
Şimdi Sayın Başbakan’a soruyoruz;
-2004 MGK’da “İrtica ile Mücadele, Türkiye’de Nurculuk ve Fethullah Gülen’le Mücadele Eylem Planı” çalışması yapılarak karara bağlanmış ve imza altına alınmış mıdır?
-Eğer bu MGK kararı gerçekse neden gereği yapılmamış ve neden irtica ile mücadele edilmemiştir?
-Eğer bu MGK kararı gerçekse “irticayla mücadele eylem planı” çerçevesinde oluşturulan senaryolarla tatbikat yapan görevliler, aslında tam olarak görevlerini yerine getirmişlerdir, neden hâlâ hapislerde çürütülmektedir? Dursun Çiçek, şimdi sizi zora sokan ve altında ıslak imzanız bulunan bu belgeye benzer bir ıslak imzadan ötürü hapiste değil midir? Bu durumda adaletin yerine getirilmesini sağlayarak ya O’nu ve arkadaşlarını da ‘dışarıya’ çıkarttırmanız, ya da sizin de Onlar’ın yanına ‘içeriye’ girmeniz gerekmez mi?
-MİT tarafından fişleme yapıldığı tarafınızdan da kabul edildiğine göre; bu durum karşısında neden aynayı kendinize tutup fişlemenin kaynak ve gerekçesini soruşturtup araştırmak yerine öncelikle bunu yayımlayanları topa tutuyorsunuz? Konu bir hırsızlık veya cinayet olsa, bir vatandaş da buna şahit olsa, ya da elinde bu olay hakkında herhangi bir belge olsa, susmalı mı, suçlamalı mıdır?
-Dün, bavulla gelen belge ve delillerle yakıp yıkan Siz değil miydiniz? Bugün yıkım ekibi size yöneldi diye feryat figan bağırıyorsunuz ama Biz dünü unuttuk mu sanıyorsunuz?
-Elbette ki devletin yasalarla korunmuş olan mahremini ifşa etmek “düpedüz vatana ihanettir”. İyi de kapalı kapılar ardında alınan yanlış kararlarla, veya doğru olduğu halde basiretsizlik yüzünden uygulanmayan kararlarla, aslında tamamen yöneticilerin kifayetsizliği sonucu canı acıtılan, yarası kanatılan Devlet’in pansumanını kim yapacak o zaman?
-Vatan’a ihanet nedir Sayın Başbakan? Bunu bir kez daha tarif eder misiniz?
https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790
https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790