GELECEĞİ ÖNGÖRENLER

Kahinler; ilahi bir aydınlanmayla geleceği okuyanlar ve Fitürist kişilikler; içinde bulundukları zaman ve Coğrafya’da yaşarken, hayalleriyle bir adım ötesini görerek ufkumuzu açan itici vizyonlarıyla Geleceğin Dünyası’nı günümüzü bize armağan edenlerdir.

Michel de Nostre-Dame bildiğimiz ismiyle Nostradamus, kahinlerin en ünlüsüdür. 1555 Mayıs’ında ‘’Centuries’’ adıyla (Yüzlükler) kehanetlerinin ilk üç bölümünü yayınlar. Dörtlü mısralar halinde yazdığı her bir dörtlüğün 100 tanesi bir araya gelerek bir ‘’yüzlük’’ oluşturmaktadır. 

Farklı disiplinlerde sonsuz bilgiyle donanımlı Da Vinci; felsefe, sanat, bilim, teknoloji alanlarında din-sanat ekseninde Rönesans’da yaşanan gelişmeyle; bugün kullandığımız, denizaltı, helikopter, çarklı otomobil, planör, ilk dalış kıyafetinin tasarımlarını planlar.

Giordano Bruno, Aristotales’in ‘’Kapalı Evren’’ görüşünü reddeder. Farklı evrenlerin varlığını, evrenin sonsuzluğunu savunur. Ne yazık ki Engizisyon tarafından diri diri yakılarak öldürülür. İtalyan Astronom Gallileo Galilei, Dünya’nın kendi ve güneşin ekseninde döndüğünü ispatlar. Cezalandırılır.

Günümüz Yapay Zeka gelişmelerine gelmeden, Elektriğin babası Nikola Tesla, Aydınlanma Çağı’nın bir diğer babası Thomas Edison, Bilişim Sistemlerinin vizyonu sonsuz bir diğer babası Alan Turing’i anmadan geçemeyiz.

Turing Ödülleri bugün bilgisayar biliminin Nobel’i sayılıyor. Yüzyılın Fütürist aydını Stephan Hawking  ‘’Doğanın kendini yok edeceği ‘’ savıyla, insanoğlunun uzayda yeni yerleşim alanları aramasına; Kuantum Fiziği ve kara delikler hakkında görüşleriyle geleceğin dünyalarına yol açıyor.        Teorik Fizikçi Michio Kaku, gelecekte bilgisayar ve internete ihtiyaç olmayacağını, kontak lensler aracılığıyla birinin yüzüne baktığımızda O kişiyle ilgili tüm bilgilere anında ulaşabileceğimizi öngörüyor. Sanal hafızaya dikkat çekiyor.

Da Vinci Enstitüsü Fütürist bilim insanı Thomas Frey, cerrahi müdahalelerin yapay zekalı makineler tarafından yapılırken, yemeklerin üç boyutlu yazıcılar tarafından pişirileceğini söylüyor. Avusturyalı bilim adamı Hugo de Garis, ürettiğimiz robotların duygu ve düşünce sistemlerinin zamanla gelişerek; insanlaşabileceğini öngörüyor.

Fütürist sanatçıların sanatla geleceği yorumladıkları da bir gerçektir. Walt Disney aslında uzayla ilgilenen, Mars’da koloniler kurulmasını hayal eden, UFO ve Robot Teknolojisi’ne meraklı ,bu fikirlerini çocuk çizgi filmlerinde kullanan, bugünün yetişkinlerine geleceği tanıtan bir fütüristtir.

129 sene önce hayatımıza giren Sinema ‘’Kişinin hayalindeki geleceği, gözle görülebilir hale getiren en önemli –çılgınca-ütopik-imkansızı saf dışı bırakan bir teknik harikadır. Fütürist fikirlerle oluşan sesli komut sistemi, 3 boyutlu görünüm, dijital kameralar, birçok icadın doğuşuna temel olmuş fikirlerin sonucundaki gelişimler olmuştur.

Nostradamus’a geri dönersek; oğluna yazdığı mektupta ‘’ Biz insanlar, doğal bilgi ve eğilimimiz açısından ‘anı ve zamanı kavramak’ işimiz olmadığından Yaratıcı Tanrı’nın sırları hakkında kendiliğimizden fikir sahibi olamayız. Gelecekte olacağı gibi günümüzde de ‘özel  insanlar’ Yaratıcı Tanrı’nın birtakım görüntülü esinlendirmeleriyle, geleceğin sırlarının kapılarını aralarlar. Bu kişiler hesaplanabilir Astroloji’nin verileriyle uyum içerisindedirler…… Her kehanetin harekete geçirici kıvılcımı, Yaratıcı Tanrı’dan gelir. Horoskop ve doğal yetenekler bu öz kıvılcımı izler…..  Her hafta birkaç kez trans haline girerim. Gece çalışmalarımın kükürtlü hoş kokusunu uzun hesaplamalara dönüştürürüm. Kehanet kitaplarım böyle meydana gelmiştir. Her birinde yüzer tane dörtlük halinde , astronomik kehanetler bulunur. Aslında onları toparlayabilmek, bir araya getirmek isterdim. Bu satırlarda yazanlar bütün olarak 1 Mart 1955’de 3797 yılına dek uzanan kehanetleri içermektedir.’’Der. Nostradamus oğlu Sezar Nostradamus’a hitaben yazmıştır çünkü 52 yaşındayken çocuk sahibi olmuş, kalan 11 yıllık ömrü nedeniyle de hiçbir zaman erkek erkeğe karşılıklı oturup konuşma fırsatının olamayacağını bilir.

Konuyu günümüzle buluşturursak; Hava taksileri hayatımıza girmek üzere ve  havada giden kaykay- tekerleksiz hareket eden- manyetik kaykay geliyor. Benzeri Hendo şirketi tarafından üretilen kaykay hayatımıza girdiğinde, uçma tutkumu  ilk kullananlardan biri olarak tatmin etmeyi düşünmüyorum, dersem yalan olur.

Ve şunu da düşünüyorum; hayatı  yapay zeka teknolojisiyle kolaylaştıran muhteşem buluşlar bizleri kanatlandırırken hayat  kabusa döner mi? Sorunun cevabını  Nostradamus kehanetlerinde bulacağımızdan eminim. Bir sonraki yazımda…