EVLERİN SESSİZ DİLİ...

Tüm okurlarıma güzel günler, günler haftalar diliyorum.

Değerli okurlarım, mesleğim gereği, bugüne kadar ticari gayrimenkullerin dışında binlerce konut gezdim. İşim değer biçmek olunca da, mecburen ev sakininin, belki birçok akrabasının, komşusunun bile girmediği alanlara ayak basmak zorunda kaldım. 

İşim gayrimenkule değer biçmek ama serde biraz da meraklı bir kişilik, senarist bir ruh olunca, ekspertiz raporunu ilgilisine iletirken, o evde hissettiğim hayatı ise kendi hayal dünyama ekledim. Buradan kendi arkadaş çevreme, dostlarıma biraz açık veriyorum ama ben, tanımak istediğim insanı, kendi yaşam alanında çözen bir insanım. Derinine inmek istediğim insanla saatlerce sohbet etmek, ağzından duyacağım belki de yapmacık  kelimelerden analizler ve sonuçlar çıkartmaya çalışmak yerine, evinde, işyerinde beş dakika ziyaret etmek yeter de artar bana. İnsanın yaşam alanı aynasıdır çünkü. Örneğin; bir duvar renginden veya koltuk kumaşının deseninden ruh dünyasını okuyabilir,  bir aksesuardan zevkini veya zevksizliğini ölçebilir, mutfak lavabosunda bekleyen bir bardaktan titizliğini veya boş vermişliğini anlayabilirim. Geçmiş dönemlerde, oğluna kız istemeye gittiğinde, divan altına bilinçli olarak yün yumağı kaçıran ve yumağın temiz-kirli çıkmasına göre gelin adayına not veren teyzelerin, 21.yüzyıl versiyonu bir adamım ben. Bu konuda o teyzelerden çok daha tehlikeliyim, radar gibi gözlerim ve beni hiç yanıltmayan altıncı hislerimle adeta bir açık avcısıyım. Ev işlerinden çok iyi anlayan bir profesyonel olarak hiçbir gedik gözümden kaçmaz benim. Mutfaktaki dillere destan yeteneğim de bunlara eklendiğinde, ev davetlerinin en korkulan misafiri olurum hep. Ama divan altında toz arayan kaynana adaylarından önemli bir farkım var benim; ben o evlerde toz değil, sevgi derecesini ölçmeye çalışırım. 

Konumuzu dağıtmayalım; işimin yoğunluğundan dolayı, sabah erken veya akşamın geç saatlerinde ekspertiz ziyaretlerinde olduğum günleri çok bilirim. En alt gelir grubuna sahip hane halkı ile servetinin hesabını bilmeyen ailelerin meskenlerine çok misafir oldum bu zamansız saatlerde. Bazen yoksulluğun esir aldığı bir mutfakta, evin hanımının adeta yoktan var ederek hazırladığı zayıf ama sevgi dolu kahvaltı sofrasında gözleri gülen çocuklarla karşılaştım. Bazen de görkemli villa bahçelerinde,  evin hizmetçisinin düzenlediği, kuş sütünün bile eksik olmadığı şık sofralarda formalite icabı bir araya gelmiş aile fertleriyle göz göze geldim. Ya da tam tersini yaşadım. Maddi kudretin, alçakgönüllülüğü yok etmediği ailelerde bolluk içerisinde büyüyen ama şımarmamış gençlerin içten ve samimi kahvaltı davetlerine icap ettiğim günleri de bilirim,  sadece gözleme-ayranın olduğu ama tüm ailenin kenetlendiği, yoksul ama gönülden veren ev sahiplerinin akşam sofralarına zorla oturtulduğum günleri de. Sevginin olduğu masaya oturdum, birbirlerine olan derin bağlarını anlamaya çalıştım, saygı duydum. Çocukların gözlerindeki ışıltılara gönlümle eşlik ettim. Sevginin gölgesinin bile olmadığı yerlerde ise, evin sessiz dilini duydum. İşini yap ve bir an önce uzaklaş buradan...

20 yaşında bir kız babası olarak,  ben gençleri çok severim, her fırsatta onlarla sohbet eder, şakalaşırım. Bu tecrübelerimle de sokakta yanımdan geçen bir gencin, çocukluğunda nasıl bir masada büyüdüğünü hemen anlarım. Bu da benim altıncı hissimdir. Ben evlerin sessiz dilini iyi okuyan bir değerleme uzmanıyım. Eğer ekspertiz raporlarında, evlerdeki sevginin kokusuna verilecek bir not olsaydı, bazen bir sosyal konut benden tam not alabilir, bazen bir konak sıfırı hak edebilirdi. Ya da tam tersi olabilirdi. Eğer bugün, güneydoğuda sekiz çocuklu bir ailenin, tüm imkânlardan mahrum sekizinci çocuğu üniversiteye en iyi derecelerle giriyorsa, buna karşılık da Boğaz’da bir yalı dairesinde özel öğretmenlerle sınavlara hazırlanan bir genç açıkta kalabiliyorsa, ya da tam tersi gerçekleşiyorsa, bilin ki bunun bir sebebi de işte o masalardaki sevgi varlığı veya yokluğudur. 

Evinizin dile gelmeyen sesini iyi okuyun sevgili okurlar, her duvarından, her objesinden sevgi fışkıran evlerde yaşamanız ve çocuklarınızı bu atmosferde büyütmeniz dileğiyle..

Sağlıcakla Kalın...


https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9