Öncelikle tüm okurlarımı saygı ve sevgiyle selamlıyor, iyi haftalar diliyorum. Gayrimenkul’de rant vergisi olarak bilinen düzenlemenin Mart ayı içerisinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. Düzenleme ana hatlarıyla neler getirecek, mevcut gayrimenkul sahipleri nasıl etkilenecek, piyasalara nasıl bir etkisi olacak, birkaç noktadan ele almaya çalışalım.
Yürürlüğe girecek olan düzenlemenin açıklaması şu; eğer imarsız bir araziniz varsa, burada düzenlenecek bir imar çalışması sonucu, oluşacak değer artışından devlet vergi adı altında bir pay almak istiyor. Bunun yanı sıra imarlı bir arsanızda, bir plan değişikliğiyle oluşabilecek değer artışı da yine söz konusu düzenlemenin muhatabı olacak. Yani idare diyor ki; senin arazinde bir düzenleme yaptıysam, yol, su, elektrik getirdiysem ve arazin bu gelişmelerle değerlendiyse, bu rantı belirli oranlarda paylaşacağız. Bu arada şunu belirtmekte fayda var; bu uygulama dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde uygulanıyor, hatta ülkemizde de bir dönem benzer bir şekilde uygulanmış ancak 1985 yılında Özal tarafından kaldırılmış. Objektif bir yaklaşım sergilersek, düzenlemenin arkasında durmak gerekiyor.
Planlama ve imar çalışmaları yapılan alanlarda yapılaşma ve şehirleşmeyle birlikte rantın oluşması kadar doğal bir şey olamaz. Bu çalışmaların sonucunda mutlaka ortaya bir rant çıkacaktır. Bunun vergilendirilmesi de normaldir ancak ülkemizdeki sorun; şehirleşme sonucu oluşan rant değil, rant için yapılan şehirleşmedir. Ne yazık ki ülkemiz ekonomisinde uzun yıllardır sanayi ve teknoloji alanında gelişmeler yerine gayrimenkul üzerine dayalı bir rantiye benimsenmiştir. Bu böyle devam ettiği sürece de ülke ekonomisi adına felaket kaçınılmaz olacaktır. Başta büyük şehirler olmak üzere, ülkenin hemen her yerinde, birbiri ardına şekilsizce yükselen plazalar, nüfus ve trafik yoğunluğu hesaplanmadan yapılan yollar, ağacın-yeşilin düşünülmeden rant uğruna yok edildiği yerleşim alanları ile gelecek nesillere nasıl bir ülke bırakabileceğimiz sorusuna verilecek tatminkar bir cevap yoktur.
Bir de tabi düzenlemede, önceki değer ile sonraki değer arasındaki farkın yani değer artışının nasıl tespit edileceği konusunda soru işaretleri vardır. Halen gayrimenkul alım-satım işlemlerinde gerçek değerler yerine, belediyelerin tespit ettiği “asgari beyan değerleri” gösterilmektedir. Belediyelerin tespit ettiği değerlerin ise gerçek değerlerden ne kadar uzak olduğunu bilmeyen yoktur. İdarenin bu konuda yaptığı en büyük yanlışlardan bir tanesi, vatandaşlardan emlak alım-satımlarında gerçek değeri beyan etmesini istemek fakat bunun yanı sıra da asgari beyan değerlerin kullanılmasına izin vermektir. Hayatında bir veya birkaç kez alım-satım işlemi yapan ve tapu harcını düşük ödemek isteyen, genellikle de bilinçsiz hareket eden vatandaştan gerçek değerleri ibraz etmesini beklemek, bunu vatandaşın iradesine bırakmak, hayalperest ve sonuç getirmeyen bir beklentidir.
Rant vergisi dediğimiz uygulamada da şayet önceki ve sonraki değerlerin tespiti belediye komisyonlarına bırakılacaksa, düzenleme amacına ulaşmayan bir beklentiyle havada kalacaktır.
Sağlıcakla kalın.
https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9