SONBAHARA GİRERKEN GAYRİMENKUL PİYASASI

Değerli okuyucularımız, hepinizi sağlıklı, huzurlu ve güven içerisinde yaşayacağınız günler dileyerek, saygıyla selamlıyorum. 15 Temmuz sonrası bulutların yavaş yavaş dağılmaya başladığı piyasalarda, gayrimenkul sektöründeki gelişmeler ve bu gelişmelere bağlı olarak önümüzdeki süreçte nasıl bir piyasayla karşılaşabiliriz sorusuna birkaç paragrafla dokunmak istiyorum. 

Öncelikle gayrimenkul piyasasının, menkul kıymet piyasaları gibi likit bir piyasa olmadığını hatırlatmak gerekiyor. Yani dövizdeki veya hisse senedi fiyatlarındaki günlük hatta anlık düşüş-yükselişleri gayrimenkul fiyatlarında görmek mümkün değildir. Hatta para piyasalarındaki gelişmeler doğrultusunda bir sonraki aşamada gayrimenkul fiyatları negatif, pozitif veya durağan çizgide seyrini belirler. 15 Temmuz sonrası dövizde korkulan yükselişin olmaması, yabancı sermaye çıkışının ise tehlike düzeyinden çok aşağıda bir seviyede gerçekleşmesi, gayrimenkul sektörüne çelme takacak bir gelişmenin olmadığını bizlere göstermiştir. 

Banka faizlerinin düşmesi için gerekli sağlıklı koşullar ne kadar gerçekleşmiştir, buna emin değilim. Zira faizlerin düşmesi,  düşüşün devam etmesi ve bunun belirli bir istikrar çizgisinde devamının sağlanması ancak olumlu koşullarla sağlanabilir. Öncelikle enflasyonun düşük seviyelerde tutulması şarttır. Günü kurtarmak adına yapılan-yapılacak faiz indirimleri ne yazık ki uzun soluklu olmayacaktır. Dileğimiz bu koşullar çerçevesinde faizlerin biraz daha inmesi ve seviyesini korumasıdır. Faizlerdeki düşüşün en büyük avantajı, faizlerin yüksekliğinden dolayı, kendi bünyesinde uzun vadelerle konut satmaya başlayan inşaatçının üzerinden finansman yükünü almaya başlamasıdır. Kasası nakit yerine ipotek senediyle dolan inşaat şirketleri, kendi finansman ihtiyaçları için krediye başvurmaktadır. İnşaatçı inşaatını ve satışını yapmalıdır, tüketiciye yani gayrimenkul alıcısına verilecek kredi ihtiyacını banka sağlamalıdır. Sağlıklı bir piyasa bunu gerektirir. 

Piyasalarda önce Toki – Emlak Konut’la projelerinde başlayan vadelendirmeler ve avantajlar, arkasından Gyoder’in bünyesindeki inşaat şirketlerinin devam ettirdiği kampanyalarla yeni konutlara bir cazibe yaratılmaya çalışılmaktadır. Her yıl üretilen yaklaşık 700.000 civarında yeni konuta rağmen, gerçekleşen ilk satışların 500.000- 550.000 adet olduğunu düşünürsek, stokta bekleyen gayrimenkul sayısına her yıl yaklaşık 200.000 adedin daha eklendiğini söylemek mümkündür. Stokların eritilmesi, satış ile üretim arasındaki makasın daralması için yeni konut satışlarının artması gerekir. Yapılan bu kampanyaların ne kadar etkili olacağını önümüzdeki aylarda göreceğiz. 

Temmuz ayında konut satışlarındaki sert düşüşü normal karşılamak ve çok fazla abartmamak gerekir. Temmuz ayları son yılların istatistiklerine baktığımızda zaten satışların en düşük olduğu aydır. 15 Temmuz sonrası da satışların durma noktasına gelmesi de beklenen bir durumdur. 

Bundan sonraki süreçte faizlerin düşmesi, kampanyaların devam etmesi gibi etkenlerin yanı sıra sektörün rotasını belirleyecek en önemli konu yaşama ve geleceğe duyulan güvenin kazanılmasıdır. Bombaların patladığı, her güne üzücü, kahredici yeni bir haberle başlanılan bir ülkede bırakın gayrimenkul sektörünü, hiçbir şeyin iyi gitmesini bekleyemeyiz. Toplumsal barışın, huzurun sağlanması, insanların güvenle sokağa çıkabilmesi, her şeyin normale dönebilmesi için olmazsa olmaz ilk kuraldır. 

Geçtiğimiz günlerde açıklanan “Tüketici Güven Endeksi”ne değinerek sözlerimi noktalandırmak istiyorum. Bu endeks oluşturulurken tüketiciye bir soru soruluyor; “Önümüzdeki 12 aylık dönemde bir gayrimenkul alır mısın ya da inşaat yapar mısın? “ Çok ilginçtir ki, bu soruya olumlu cevap verenlerin sayısı, 15 Temmuz öncesinde olumlu cevap verenlerden fazla çıkıyor ve endeks yükseliyor. Belki de siyasi arenada başlayan yakınlaşma, ülkece, milletçe birlik olmak, omuz omuza, kol kola meydanlarla birleşmek, bugüne kadar hiç tatmadığımız ama tadı hoşumuza giden bir aroma bıraktı vücut kimyamızda.  

Ülkemiz ve milletimiz güzel günleri hak ediyor. 

Sağlıcakla Kalın. 

https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9