VATANINIZI SATIR ARALARINA GİZLEYEREK DEĞİL YÜREKLİCE SEVİN!

Meşhur yazarımız ne diyor;

“Tüm yoklama şirketlerinin analizlerine göre; HDP barajı aşamazsa, AKP tek başına iktidardır… Anayasayı değiştirmek ve “başkanlık” sistemini getirmek için önünde engel kalmıyor… Ama HDP barajı aşarsa, Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi parmağında oynattığı dönem kapanır… Bu yazıyı eleştirecek olanların dahi içinde “HDP’nin barajı geçmesi dileği” vardır, itiraf edin…”

Şöyle devam ediyor bu meşhur yazarımız;

“Yedi:
Demek istediğim:
HDP‘ye oy verecekseniz üzülmeyin…
AKP‘den kurtulmak için bizi buraya getirenler utansın…”

“Sekiz:
Benim oyumu soracak olursanız, babamdan gelir o:
Oyum CHP’yedir…”

Ne demişti Nazım;

“……Ben sadece ölen babamdan ileri,
Doğacak çocuğumdan geriyim,
Ve bir kavganın adsız neferiyim……”

Önce şeklen itiraz edelim, bu kavganın neferi olmayan, kaderine boyun eğmiş meşhur yazarımıza;

Yazar, istemeye istemeye de olsa HDP’ye oy verilmesini hoş gördüğüne göre “bizi buraya getirenler utansın” diyerek kastettikleri HDP’liler olmamalı…

Babasının CHP geleneğini devam ettireceğini ve CHP’ye oy vereceğini beyan ettiğine göre utanması gerekenler CHP’liler de olmamalı…

“AKP‘den kurtulmak için bizi buraya getirenler utansın” cümlesi yorumlandığında da görülüyor ki yazar AKP’nin de dışında bir güç odağını kastetmektedir. 

Yani, yazar “bizi buraya getirenler utansın” derken HDP, CHP ve AKP’yi kastetmemektedir.

Pekiyi, öyleyse yazar MHP’yi mi kastetmektedir?

Ya da parlamento dışındaki parti veya partileri…

Ya da cemaati belki… Ne dersiniz?

Bu son şık hiç uymadı değil mi, zira yazarımızın çalıştığı gazetenin cemaate yakınlığıyla ilgili iddialar öyle ayyuka çıktı ki, onları kastetmiş olamaz…

Evet, sizi temin ediyorum, bunların hiçbirisi değil kastedilen...

Yanıt yazarımızın yazısındaki dördüncü maddede gizli;

“Dört:
Gönlümüzde; yürekli demokrat yurtseverlerin bir araya geldikleri Vatan Partisi’nin barajı aşması var… Ama bu yazı, tüm anketlerde yer alan, barajı aşma olasılığı olan Meclis’teki dört partiye göre yazıldı…”

Adamcağızın kafası gerçekten karışık… Belli…

Gelin O’na yardım edelim… 

Biz hep ne diyoruz?

Beyninizi özgürleştirin. Kırın kafanızın prangalarını. Çıkın bedeninizden dışarı, beyninizi de, gözlerinizi de kafatasınızdan dışarı çıkarın…

Dünyayı ve kendinizi dışınızdan seyredin… Dışınızdan yorumlayın…

Deneyin… Becerebilirsiniz… Hattâ doyumsuzdur becerebilirseniz…

O zaman göreceksiniz ki barajlar sadece sizin beyninizdedir… 
Aklınızdır prangaya vurulmuş olan… Kırın zincirlerinizi, özgürleşin…

Aynen sizin ifadelerinizle;
Gönlünüzde Vatan Partisi’nin barajı aşması var...
Yazınızdan ötürü sizi eleştirecek  olanların dahi içinde “HDP’nin barajı geçmesi dileği” var…
Bir de babanızdan ötürü CHP geleneğiniz var ve oyunuz CHP’ye öyle mi…
Şaşırmayın canım! Bu üç fikir de sizin beyninizin eseri ve aynı makalede ileri sürdünüz bunları…
 
Sevgili meşhur yazarımız… 
Yazınızı baskı altında yazdığınız belli… 
Siz bu değilsiniz…
Böyle değilsiniz… Ya da değildiniz mi demeliyim…?

Bakın Sevgili Yazar,
Başınız öne eğilmesin!
Onuncu Köy’den kovulsanız da Onbirinci Köy’ü aramayın…
Bizim köyümüz, Vatan’ımızdır…
Size orada her zaman bir yer bulunur…
Yeter ki kırın aklınızın zincirlerini…

Yoksa,
Ne ayıp bir şey… Ağzınızla söylüyorsunuz…
Utanmanız gerek…
Daha babanızı bile geçememişsiniz… Ne ayıp...!

Oysa ne demişti Nazım;

“……Ben sadece ölen babamdan ileri,
Doğacak çocuğumdan geriyim,
Ve bir kavganın adsız neferiyim……”

Ne demişti bir başkasında;

“……hava kurşun gibi ağır
bağır bağır bağır bağırıyorum...
koşun kurşun eritmeğe çağırıyorum……”

“……ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, 
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa……”

Sevgili Yazar,
Korkmayın, söyleyin…

Bizden istediğiniz gibi aynı;
İtiraf edin!
Vatanınızı satır aralarına gizleyerek değil, gerçekten ve yüreklice sevin!


https://twitter.com/drtayfunbudak
https://www.facebook.com/tayfun.budak.790