GAYRİMENKUL SEKTÖRÜNDE SON AYLARIN ANALİZİ

Değerli okurlarımız, satırlarıma, geçtiğimiz hafta Ankara’da yaşanan terör faciasında hayatını kaybeden tüm gençlerimiz, vatandaşlarımız için rahmet, geride kalan aileleri, yakınları içinse sabırlar dileyerek başlıyorum. Evlatlarını, kardeşlerini, eşlerini, insanlığın kabul edemeyeceği bir şekilde kaybeden aileler için hayat artık bambaşka bir şekilde akacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Allah yardımcıları olsun. 

Öncelikle 7 Haziran öncesi dönemde, özellikle Mart ve Nisan aylarında sektörde yaşanan hareketliliği ve bu aylarda gerçekleşen konut satışlarının son üç yılın en yüksek düzeyinde gerçekleştiğini hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında satışlar biraz frene basmış gibi gözükse de yine de geçen yıla göre daha yüksek bir grafik çizdi.   Bu aylarda kredi kullanımlarında da, bir önceki yıla göre bir artış olduğunu gördük. . Gayrimenkul alıcısı o dönem iki refleksle hareket etti;  öncelikle seçimlerden sonraki dönemde konut fiyatlarının düşeceğiyle ilgili bir umut taşımadı ve olası bir siyasi bunalımdan etkilenecek olan ekonomide, faiz oranlarının yükselebileceği, bunun da konut kredilerine yansıyacağı beklentisi ön plana çıktı. 

Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında ise konut satışları aylık bazda 100.000 adet civarında seyretti. 7 Haziran öncesine göre düşük, geçen yılın aynı aylarına göre ise yüksek seyreden satışların Eylül ve Ekim aylarında yakalayacağı performans önemli. İnşaat sektörünün ayakta kalabilmesi için toplam satışlar içinde, ilk satışların önem arz ettiğini vurgulamak gerekir. Zira ikinci el gayrimenkullerin satışının onarım-tadilat gibi gereksinimlerle alt sektörleri beslemesinin dışında, inşaat piyasasına fazla bir katkı yapmasını beklemek yanlış olur. İkinci el konutların alıcı-satıcı arasında el değiştirmesi, inşaat sektörünü canlı tutmaya yetmez. 

İlk sekiz aylık dönemde ilk satışların toplam adedi 380.000 civarında. Bu rakamı tatminkârlık derecesini ölçmek için bir de konut arz rakamlarına bakmak gerekir. Yılın ilk altı ayı için açıklanan rakamlara göre 423.000 civarında konut için yapı ruhsatı alınmış, yani; inşaata başlanmış, 351.000 civarında konuta ise yapı kullanım izin belgesi verilmiş, satış için piyasaya çıkmış. Bu rakamlar geçen yılın rakamlarının yaklaşık olarak %30 altında, bu da bize konut arzının biraz kendini dengelemeye çalıştığını gösteriyor. Bu yeterli mi veya her şey yolunda mı? Bunu cevaplayabilmek için, ilk altı aylık dönemde gerçekleşen satış rakamlarına bakıyor,  ilk satışların 283.000 civarında olduğunu görüyor ve yine konut arzının, talebin üzerinde seyrettiğini, stok fazlasına yeni yükler eklendiğine şahit oluyoruz. 

Ağustos ayında başlayan ve dalga dalga yayılan terör olaylarının gayrimenkul sektörünü de etkilediği-etkileyeceği aşikâr. Artık alım-satım refleksini etkileyecek bir faktör daha var; bireylerin ve toplumun moral seviyesi.  Seçimlere böyle bir atmosferde girerken, gayrimenkul fiyatlarının artacağını ve bugün ki koşulların uygun olduğunu düşünen yatırımcı gayrimenkul almayı tercih edecek, fiyatların düşeceğini umut eden ve döviz vs gibi farklı yatırım araçlarındaki dalgalanmaları takip eden yatırımcı ise nakitte durmayı uygun görecektir. 

Şahsi düşüncemi belirtmem gerekirse, her zaman tekrarladığım bir cümlemi kurmayı tercih ediyorum; “Gayrimenkul alımı için uygun zaman yoktur, uygun gayrimenkul vardır”.

Sağlıcakla kalın...


https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9