İNSANIN ÖZEL GÜNLERİ DEĞİL, ÖZEL İNSANLARI OLMALI..!

Yeni bir haftanın başlangıcında tüm değerli okurlarımıza, sağlık, huzur ve sevdikleri ile geçirecekleri dolu dolu günler diliyorum. Bugün gayrimenkul konuşmayacağız, uzmanlığımın dışında kalan ama her insanın hayat tecrübesiyle birer ordinaryüs kesilmesi gereken bir konuda naçizane duygu ve düşüncelerimi paylaşacağım.  

Değerli dostlar, bilenler bilir, klişeleşmiş kutlama günleri bana hep uzak ve anlamsız gelir. Bir annenin, babanın günü bir güne sığdırılabilir mi? Gönlünüzü delip geçen bir sevgiliye-eşe yüklediğiniz anlamı bir günde anlatabilir misiniz? Hayatınızın bir parçası olan bir insana verdiğiniz değeri ve önemi bir günde ifade edebilir misiniz? Kutladığınız hangi insan için, hangi gün ise, yılın kalan 364 günü o insanı tanımadığınız insanların koltuğuna oturtabilir misiniz gönlünüzde? Kalan günlerde bu değerleri o insana yüklemekten vazgeçebilir misiniz? 

Ben hala sevdiğim insanların kapısını tek tek çalarak hal hatır sormayı, özlediğim insanların sesini telefonda duymayı, bir arada olmayı istediğim dostlarımı bir sebep yaratarak bir masanın etrafında toplamayı tercih edenlerdenim.  Bir büyüğün masasına bırakılan çiçeğin, sizi görmekten keyif alacak bir dostun masasına zarifçe iliştirilecek bir küçük çikolatanın, komşuya verilecek içten bir gülümsemenin dayanılmaz gücüne inananlardanım hala. 

Bugün ne yazık ki, simitçiden alınan bir simitte bile herkesin kendi hesabını ödediğini gördüğümüz ve alışmaya çalıştığımız bir dünyada, hiç olmazsa duygularımız cömert olsun. Yeter ki sağlığımız yerinde olsun, yeter ki sağlıkla gülen dostlarımız olsun, yeter ki sağlıkla koşan çocuklarımız olsun. Eğer ki “yaşam kalitesi” denen başlığın anlamını iyi okuyabiliyorsanız, hayatınızı ikame ettirmeye yetecek bir gelir ile milyonlarca dolar gelir arasında hiçbir fark olmadığını göreceksiniz. Yaşlı bir komşuya verilecek bir tas çorbanın, sokakta üşüyen bir sokak çocuğunun omuzlarına koyacağınız bir montun, evinizde hiç kullanmadığınız bir eşyanın, bir başka insanın hayallerini süsleyeceğini düşünerek o adresine ulaştırmanın, birbirine sevgiyle bakan genç bir çifte gülümseyerek eşlik etmenin tadını size hiçbir maddi servet vermeyecektir size. 

Ben bugün aslında,  bir arkadaşımın doğum gününü de bahane ederek kaleme aldığım bu yazımı tüm dostlarım ve okurlarım için ortak bir temenniyle noktalıyorum. Hayatınız seveceğiniz, değer vereceğiniz, karşılıksız paylaşacağınız, adının bile sizi tebessüm ettireceği insanlarla dolu olsun. 

Her sabah aynaya bakarak, önce kendinize, sonra karşılaştığınız komşunuza, mahallelinize, iş arkadaşlarınıza, sevdiklerinize, sevmediklerinize, selamı esirgemeyeceğiniz günlerle dolsun. Her gününüz özel olsun, her gününüz, yaş günü, yılbaşı, bayram havasında geçsin.  Bugün ve her gün,  kendim için,  çevrem için ne yapabilirim düşüncesiyle sokağa fırlama heyecanıyla başlasın. Çünkü biz ancak böyle sevebiliriz, çünkü biz ancak böyle kendimizi dinç tutabilir, yenileyebiliriz ve biz her şeyden önce ancak bu şekilde insan olabiliriz. 

Doğum günün kutlu olsun sevgili arkadaşımın ve her günü yeni bir doğum günü sayan, gönlü, kalbi yaşam sevinciyle dolu tüm okurlarımın. Hayatınızda sizi her daim özel bilen insanlar olsun. Her gününüz, özel kıldığınız ve sizi özel kılacak insanların varlığıyla dolu olsun, çünkü biz ancak böyle insan kalabiliriz. Ve insan kalabildiğimiz sürece gönülden severiz. 

Sevgiyle kalın...


https://twitter.com/ErolCanbay2
https://www.facebook.com/erol.canbay.9